Milli menfaatler doğrultusunda dış politika
2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaş sonrasında yaşanan insani trajedi karşısında Türkiye ilkeli bir tutum ortaya koymuştur. Suriye’de yaşanan hadiseler bu ülkenin sadece iç meselesi olarak değerlendirilmemekle beraber burada vasat bulan gelişmelere de Türkiye’nin kayıtsız kalması beklenemezdi.
Türkiye’nin terör örgütleri ile verdiği amansız mücadele kapsamında Ortadoğu’da da harekatlar ve operasyonlar düzenlenmiş sınırımızda bir terör koridoru oluşturulmasına engel olunmuştur. Geçtiğimiz günlerde Kayseri’de yaşanan münferit olaylar sonrasında Türkiye’nin milli menfaatlerini önceleyen politikalarına karşı da bazı çevreler tarafından akıl ve mantık dışı yorumlar gelmeye başlamıştır. Hem Kayseri’de yaşanan olayların hem de akabinde Suriye içerisinde Türk bayraklarına, ülkemize ait kamu kuruluşlarına, Türk tırlarına, emniyet noktalarımıza yapılan saldırıların zamanlamasının Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşme sürecine evrildiği bir dönemde vasat bulması akıllara farklı konuları getirmiştir.
Türkiye, hem kendi milli güvenliği hem de milli çıkarlarına uygun olarak izlediği politikalarla tüm Ortadoğu’nun huzuruna katkı sağlamayı da hedeflemektedir. Bu kapsamda bölgede varlık sürdüren terör örgütlerine yönelik yürütülen mücadele bölge halklarının ve bununla beraber ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeliler'in de ülkelerine onurlu bir şekilde dönebilmeleri için büyük önem arz etmektedir.
Ortadoğu’nun huzuru insanlığın huzurunun anahtarıdır. Nitekim hepimizin malumu olduğu üzere Ortadoğu karışık, kaotik bir iklime sürüklenmeye çalışılmakta özellikle de bazı çevreler tarafından yaratılan suni terör örgütlerine karşı yine aynı çevreler başka terör örgütlerini saha partneri seçerek kalıcı huzurun sağlanmasına engel olan politikalarını sürdürmektedir. Böylesi bir atmosferde Türkiye kendi milli güvenliğiyle beraber bölgenin de huzuru adına terör örgütleriyle en gerçekçi mücadeleyi sürdüren tek ülkedir.
Hem Suriye’nin hem de Ortadoğu’nun tamamının huzuru için bölgedeki Türk varlığı kaçınılmazdır. Doğrudan Türkiye’nin milli güvenliğine tehdit oluşturan PKK/YPG terör örgütlerinin Suriye’de barınma imkanı bulduğu bilinen bir gerçektir. Bu şartlar altında Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesinde tıpkı Irak’la olduğu gibi terörle ortak mücadele kararı alınması ilişkilerin makul zemine gelmesi için ilk adım olmalıdır. Diğer yandan ülkemizde insani ve vicdani sorumluluklarla misafir ettiğimiz Suriyeliler’in de onurlu bir şekilde ülkelerine dönmelerinin sağlanması açısından da iki ülkenin ilişkilerinin normalleşmesi gerekliliği karşımızda durmaktadır.
Bulunduğu konum itibarıyla yıllardır ateş çemberine dönüştürülmüş bir coğrafyada huzur ve istikrarın temsilcisi haline gelen Türkiye ile normalleşmek Suriye’nin ve tüm Ortadoğu’nun geleceği açısından da olmazsa olmaz hususların başında gelmektedir.
