ABD, İsrail ve PKK’ya silah yardımını niçin yapıyor?
Yıllardır ABD ve İsrail ikilisinin Ortadoğu Bölgesindeki planlarından, hedeflerinden bahsediyoruz. Bahsettiğimiz hedefler, planlar öyle gizli-saklı olan konular değil… Hepsi de ABD ve İsrail tarafından o kadar açıktan ve duyura duyura uygulanıyor ki, kulağı duyan, gözü gören ve ortalama bir zekâsı olan herkes bunların farkına varır.
Irak işgalinden sonra bölgede gelişen her hadiseye bakın, hepsinde ABD ve İsrail’in bölgede hâkimiyetini geliştirme/genişletme hedefini görebilirsiniz. “Arap Baharı” adı altında bölgedeki birçok ülkenin şekillendirilmesi, dönüştürülmesi ve yönetimlerinin değiştirilmesi, Suriye’de çıkarılan iç savaş, Suriye içinde PKK’ya (YPG) devletçik kurma çalışmaları, İsrail’in Gazze’yi işgal etmek için başlattığı vahşet ve bölgedeki diğer ülkelere bulaşarak başlattığı savaşı genişletme çabası yani hepsi birbirine bağlı gelişmelerdir.
Biz bu gidişatı yıllardır anlatıyoruz ama Türkiye’deki bazıları “Arsıza kazık çakmışlar bu tıngırtı nereden geliyor demiş” misali olaylara yaklaşıyor.
ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) amacını 2003 yılında "22 İslam ülkesinin rejimlerinin ve sınırlarının değiştirilmesi" olarak ifade ettiğinde de Türkiye’deki aynı kişiler bu duruma karşı “Yok ya, hani nerde, uydurmayın, bu tür hayalleri bırakın, bunlar şizofren yorumlar” gibi lakayt yaklaşımla karşılamıştı. Zaten bu sözlerden 7 yıl sonra Arap Baharı altında "22 İslam ülkesinin rejimlerinin ve sınırlarının değiştirilmesi" girişimi olmuştu. Kiminde başarılı kiminde başarısız oldular. Aynı emperyalist düzen aralıksız devam ediyor. Şimdi de İsrail odaklı bu çark döndürülüyor.
İsrail’in Gazze’ye işgal girişimi, Suriye’yi, Lübnan’ı, Yemen’i bombalama hukuksuzlukları, İran üzerinde düzenlediği suikast hepsi ABD ve İsrail’in hâkimiyetlerini geliştirme/genişletme planı içindeki eylemleridir.
Şimdi İsrail’in Arz-ı Mev'ud (Vadedilmiş topraklar) hedefini yine hatırlatıyoruz. İsrail’in bu hedefiyle bölgedeki birçok ülkeyi ve Türkiye’nin bir kısmını da bu hedefi içinde gördüğünü sık sık vurguluyoruz. Aynı tayfa yine “Abartmayın, bu hayalleri bırakın” diyor.
İsrail’in Maliye Bakanı Bezalel Smotrich çıkıyor "Ürdün'ü, Suudi Arabistan'ı, Mısır'ı, Irak'ı, Suriye'yi ve Lübnan'ı kapsayan bir Yahudi devleti istediğimizi çok açık söylüyorum" diye açık açık hedeflerini açıklıyor ama Türkiye’de bu gidişatı CHP gibi zihniyetlere izahta zorlanıyoruz. Mesela İsrail’in bu şekilde hedefini açıklamasını da “Bakın Türkiye hedefimiz dememişler” şeklinde düz mantıkla yorumluyorlar. İsrail, Türkiye gibi güçlü ordusu olan bir ülkeyi bu hedef içinde şu an direkt ifade edebilir mi?
Fakat Arz-ı Mev'ud (Vadedilmiş topraklar) haritaları içinde Türkiye’nin bir bölümünü sürekli işgal edilmiş gösteriyorlar. Ve İsrail’in başındaki sapık Netanyahu "Kuzey Kıbrıs'ın işgalcisi, ordusu Türkiye'nin içindeki ve dışındaki Kürt köylerinde kadınları ve çocukları katleden Erdoğan İsrail'e vaaz vermesin" cümlelerini kurma alçaklığını göstererek zaten düşünce kirliliğini göstermiştir.
ABD ve İsrail, Türkiye’yi direkt hedef almak yerine vekâlet usulü terör örgütü PKK(YPG) üzerinden hedef haline getirmek istemektedir. Terör örgütü PKK’nın silahını ABD veriyorsa, bir nevi Türkiye ile savaşan ABD/İsrail olmuyor mu?
Bu denklemi anlamamak için ahmak olmak gerek. ABD/İsrail; Irak ve Suriye arasında terör örgütü PKK’ya “Davud Koridoru” adı altında terör için yaşam alanı kurmaya çalışıyorsa, içimizdeki bazı ahmaklar bunu adeta “sağlıklı yaşam için spor sahası” olarak algılatmaya çalışıyorsa, bu ahmaklığa çare ne olur ki?
“YPG bize saldırmaz”, “İsrail bize saldırmaz” düşüncelerini üreten işte bu ahmaklıktır.
ABD ve İsrail’in bölgedeki işgal, dönüştürme ve geliştirme odaklı hedefleri vazgeçmeden devam ediyor. Bunun adını da açıkça Arz-ı Mev'ud (Vadedilmiş topraklar) koymuşlar… İsrail’in Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in bazı İslam ülkelerinin ismini vererek bunları Yahudi devletine dönüştüreceklerini söylemesi Siyonizmin gidişatını göstermeye yetmiyorsa, başka neyin duyulması, daha neyin görülmesi gerekiyor?
İsrail’in başındaki sapık ruhlu Netanyahu “İran’ı özgürleştireceğiz” diyor. Bu sapığın Gazze’de öldürdüğü çocuk sayısı 20 bine ulaştı. Siyonist sapkınlığın özgürlük anlayışı, dünyada kendilerinden olmayan insanların nefesini kesmektir.
ABD ve İsrail tarafından Ortadoğu bölgesinde tüm kartlar çok açıktan oynanmakta...
MHP Lideri Devlet Bahçeli hali ve gidişatı şu sözlerle özetlemiştir:
“İslam ülkeleri üç maymunu oynamaktan vazgeçerek ahlaki tavrını ve tarafını erdemli ve eylemsel adımlarla berrak şekilde göstermek durumundadır.
İsrail Maliye Bakanı, vaat edilmiş topraklar ve büyük İsrail hayalini anlatırken hedef ülkeleri tek tek sıralamış; Suriye, Irak, Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan’ı direkt rencide etmiştir.
Anlaşılan bu nobran itiraf bile henüz müessir bir uyanışı tetikleyememiştir.
Elbette böyle gidemez, akan kana hiçbir surette seyirci kalınamaz, insanlık vicdanının heder ve helak olmasına daha fazla iradesiz durulamaz.
Tekrar ifade ediyorum, Birleşmiş Milletler derhal kuvvet kullanmalı, suçlular tarih ve adalet önünde cezalandırılmalıdır.
İsrail’in savaşı bölgeye yayma hamleleri, Lübnan’dan sonra Suriye’yi işgal hevesleri, üstüne basa basa ifade ediyorum ki, Türkiye Cumhuriyeti ve mazlum milletler aleyhine çok ciddi bir güvenlik tehdididir.”
***
Irak işgalinde 2 milyona yakın Müslüman öldürüldü. İslam dünyası birlik ve dayanışma için titreyip kendine dönmedi/dönemedi.
Arap Baharı’nda birçok İslam ülkesinde kan aktı buna rağmen yine uyanma olmadı. Şimdi de Gazze’de, Lübnan’da masum insanlar öldürülüyor ve yine büyük bir duyarsızlık var. İslam dünyasının duyarsızlığını Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman “Filistin meselesi kişisel olarak umurumda değil, kendi ülkemin çıkarlarını düşünüyorum” sözleriyle çok net gösterdi. Birçoğunun duruşu da zaten bu şekilde... Bu sözlere rağmen görüldüğü gibi İsrail hala “Hedefimizde Suudi Arabistan’da var” demeyi sürdürüyor. Ne olursa olsun, İsrail bu sapkın dini ve siyasi hedefinden asla vazgeçmeyecektir. Bugün alınmayacak önlem yarınlarda, herkesin başını ağrıtacaktır. Türkiye’deki “Söylenenlere aldanmayın İsrail bize saldırmaz” diyen ahmaklar ne bölgede yıllardır yaşananların ne de mevcutta yaşananların farkında olmayanlardır. İsrail’in bulaşması yarın olacak diye bir durum yok. Zaten İsrail kademe kademe ilerlemektedir. Türkiye’deki bazıları yarınlarda olacak bu durumu kavramaktan acizdirler. ABD hem İsrail’e hem PKK’ya tonlarca silah yardımını Amerika kıtasını keşfeden Kristof Kolomb’un ruhunu şad etmek için yapmıyor herhalde?
İsrail Türkiye’ye bulaştığında MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ifade ettiği gibi “Türk mü yaman Siyonist eşkıyalık mı yaman tüm dünya görür” ama bizim ifade ettiğimiz dikkatli olalım, bölgedeki gelişmelere karşı önlemleri alalım. Bunu ahmak anlamıyor, düşman ise sulandırmaya çalışıyor.