Devlet büyüklüğünü gösterdi
Ülkemizin iki önemli savunma hattı var.
Bunlardan birincisi iç cephemiz. İkincisi ise savunma sanayiimiz.
MHP Lideri Devlet Bahçeli iç cephemizin güçlenmesi adına 1 Ekim tarihinde tarihi bir çıkış yaparak TBMM Genel Kurulunda DEM sıralarına gitti ve elini uzattı. “Uzattığım el milli birlik ve kardeşlik mesajıdır. Gelin Türkiye Partisi olun, gelin teröre cephe alın, gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenenin temenni ve teklifidir” diyerek samimi niyetini dile getirdi.
Bu süreçte DEM’in, Devlet Bahçeli tarafından uzatılan bu ele ne cevap vereceği ve MHP Liderinin elini neden uzattığıyla ilgili art niyetli tartışmalar aralıksız devam etti. MHP Lideri Bahçeli’nin uzattığı, tüm siyasi kaygı ve beklentilerden uzak olan bu eli yeni bir çözüm sürecine yoranlar, yeni anayasa için ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin önünü açmak için yapıldığını iddia edenler çuvalladı.
DEM’in İmralı’yı adres göstermesini fırsat bilen malum çevreler MHP Lideri Bahçeli’nin uzattığı elin boşluğa düşmesi için ellerini ovuşturmaya başladı. Ancak MHP Lideri Bahçeli İmralı’yı adres gösterenlere önemli bir hatırlatmada bulunarak, “madem barış ve kardeşlikten bahsediyorsunuz o halde yakalanıp Türkiye’ye getirildiğinde ‘her türlü hizmete hazırım’ diyen teröristbaşı Öcalan “buyursun PKK terör örgütünü tek taraflı feshetsin de görelim” çağrısında bulundu.
MHP Lideri Bahçeli’nin bu çağrısı adeta bir turnusol işlevi gördü. Siyasetten terörün gölgesinin kalkması için İmralı’da bölücü başı Öcalan PKK’ya çağrı yapmayı kabul edecek miydi? Yıllardır Kürt kökenli vatandaşlarımız üzerinden etnik bölücülüğe soyunanlar 1000 yıllık kardeşlikten yana mı tavır alacaklardı, yoksa PKK terör örgütünün safında mı durmaya devam edeceklerdi?
Bu noktadan itibaren MHP Lideri Bahçeli DEM’in bir tercih yapması gerektiği ifade etti ve “Ya siyaset ya terör. Bunun ortası olmaz. İkisi bir arada bulunmaz” diyerek “TBMM çatısı altında konuşup çözemeyeceğimiz hiçbir sorunumuz yok” ifadelerini kullandı. Yeter ki terörün gölgesi siyasete düşmesin!
MHP Lideri Bahçeli’nin aldığı tarihi inisiyatif Türkiye’nin 40 yılı aşkın süredir mücadele ettiği terör ve bölücülük belasından kurtulmasını istemeyenleri rahatsız etti. Her türlü art niyetli söylemlerle bu süreci hedef alanlar bir taraftan “Kürt sorunu” ve “eşit vatandaşlık” sözleriyle DEM’i kışkırtırken diğer taraftan da MHP Lideri Bahçeli’nin teröristbaşı Öcalan’dan medet umduğu iftirasını dolaşıma soktular.
ABD ağzıyla konuşan ve iç cephede maraz çıkarmak isteyenlerin fitnelerine rağmen MHP Lideri Bahçeli geri adım atmadı ve uzattığı elin kararlılıkla arkasında durmaya devam etti. Bir yandan DEM’i siyaset arenasına davet etti diğer yandan terörle mücadelede kararlılık mesajı verdi. Bölücülüğe geçit verilmeyeceğini ifade etti. Teröristler için tek çıkış yolunun silahı bırakıp adalete teslim olmak olduğunun altını çizdi. “Devlet teröristle masaya oturmaz. Teröristle müzakere değil mücadele olur” dedi. DEM’i terörden sıyrılıp asgari müştereklerde buluşmaya ve konuşmaya davet etti.
MHP Lideri Bahçeli’nin yaptığı çağrıya İmralı, Kandil, Edirne, DEM yönetimi, Suriye yapılanması vs. gibi odakların nasıl tepki vereceği tartışmalarıyla suyu bulandırmaya çalışan ve “Öcalan işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz” diyerek İmralı’yı adres gösterenlere “hodri meydan” dedi. Elini değil gövdesini taşın altına koymaya hazır olduğunu ifade etti. “Eğer terör örgütüne tek taraflı silahları bırakma çağrısı yapacaksa, şayet tecridi de kaldırılırsa, gelsin bizzat TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Vatan, millet, devlet, bayrak ve ortak gelecek için bunu da sineye çekeriz” diyerek kararlı duruşunu gösterdi.
MHP Lideri Bahçeli savunma hattımızı güçlendirmek için sadece bir el uzatmadı aynı zamanda tarihi bir adım attı. Uzatılan elin Devlet Bahçeli’den gelmesi meselenin milli devlet ilkesiyle çözüleceğinin garantisi oldu. Bahçeli’nin olduğu hiçbir yerde devlete ve millete ihanet söz konusu olamazdı. Devlet büyüklüğünü gösterdi.
Devlet Bahçeli’nin mertliğinden, sözünü eri oluşundan, elinin sadece devlet ve milletin hayrına uzanacağından düşmanının bile şüphesi yoktur. Bugün şüphe edenler vakti zamanında altından koltuğu çekilenlerden başkası değildir.
Günlerdir DEM içinde “ya burada bir tuzak varsa”, “ya yarı yolda bırakılırsak” tartışmasıyla DEM’i Kandil’in gölgesinde tutmaya çalışanlara karşı, “bize uzatılan el Devlet Bahçeli’nin eli” sözleriyle zerre tereddüt göstermeyenler varsa bunun nedeni Devlet Bahçeli’nin Türk siyasetinde bıraktığı “ilkeli iz” dolayısıyladır.
Devlet Bahçeli 22 Ekim’de İmralı’dan DEM’e uzattığı çağrıyla Kandil’in elindeki ipi aldı. Savunma hattımızın merkez üssü olan TUSAŞ’a yapılan saldırının nedeni de budur.
23 Ekim’de de İYİ Parti’nin elinden aldığı ipin sonuçlarını yakında hep beraber göreceğiz…
Devlet Bahçeli’nin uzattığı el ne kadar naifse, yumruğu da bir o kadar serttir!