Kürtlerle kucaklaşma, terörle mücadele
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim tarihinden itibaren yaptığı çıkışlar siyasetin ana gündemine oturdu ve terörün Türkiye’nin gündeminden ebediyen çıkarılarak iç cephenin sağlamlaştırılması için tarihi bir inisiyatif üstlendi. Bölgemizde artan kaotik ortamın etkilerinden korunmak ve gelecek bin yılda da bu coğrafyada olacağımızı her bir ağızdan haykırmak için tarihi bir el uzattı. Yaptığı her açıklama Türkiye sınırlarını aştı ve terör baronları başta olmak üzere küresel emperyalizmin bekçilerini rahatsız etti.
Türkiye’nin uzun yıllar mücadele ettiği terörün kökünün kazınması ve Türk-Kürt kardeşliğini hedef alan unsurların temizlenmesi için DEM’e çağrıda bulunan ve “Türkiye Partisi” olması temennisini dile getiren MHP Lideri Bahçeli üzerine düşen sorumluluğu fazlasıyla yerine getirdi. Ancak her fırsatta İmralı’yı adres gösteren ve kendi ağızlarını İmralı’ya ipotek eden DEM’e “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan teröristbaşı, terörün bittiğini, PKK’nın lağvedildiğini, ihanet ve bölücülüğün çıkmaz sokak olduğunu söyleyecekse, haydi DEM grubuna gelsin, bunları teker teker söylesin, ak koyun kara koyun ortaya çıksın, umut hakkından da istifade etsin” dedi. Bu çağrı üzerinden oluşturulan bütün spekülasyonlara kulaklarını tıkadı ve dün TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmasında “Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarlıyım. Tabular kalktıkça, ezberler bozuldukça, statüko delindikçe, insanlar birbirine dürüst davrandıkça, içlerinden geçeni özgürce söyledikçe, bir anlaşma ve mutabakat noktasından diğerine küçük adımlarla ilerlemek daha kolaydır” diyerek ifadelerini bir kez daha yineledi.
Bu açıklamalar üzerinden MHP’ye milliyetçilik dersi vermeye çalışanlara da sert sözlerle yüklendi ve dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olacaklarını ifade etti. Öcalan’ın DEM Grubunda PKK’nın silah bıraktığını ilan etmesine karşı çıkanlara, “Öcalan’ın 57 gölgesine bugüne kadar neden sesiniz çıkmadı?” diyerek karşılık verdi. Öcalan’ın terörün bittiğini açıklamasına karşı çıkanların kandan nemalanan köksüzler olduğunu ifade etti.
MHP Lideri Bahçeli uzattığı el ile çok açık bir mesaj verdi: “Kürtlerle kucaklaşma asıl, terörle mücadelenin esastır.” Kardeşlik ortamının hasıl olması için teröre sıfır tolerans tanınması gerektiğini belirtti. Kürtlerle PKK terör örgütünü yan yana getirmek isteyenlere de “Kürtler kardeşimiz, terör örgütleri de düşmanlarımızın taşeronudur” sözleriyle cevap verdi. Bu kadar net ve sarih açıklamaların üzerine de DEM Partinin artık safını netleştirmesi gerektiğini dile getirdi. Ya siyaset ya terör…
Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti’ye atanan kayyumlar ile ilgili düşüncelerini paylaşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, “Belediye başkanları ya adam gibi görevlerini yapacaklar, ya da Türk devletinin hukuk sınırları içinde aldığı meşru ve haklı tasarruflara katlanacaklardır” değerlendirmesinde bulundu. Kayyımların milli iradenin inkârı değil, söz konusu belediye başkanlarının terör örgütüyle irtibat, iltisak ve illiyet bağlarından dolayı olduğunu belirtti. Hukukun üstünlüğüne ve yargı kararlarına saygının mecburi olduğunu dile getirdi ve geçici olarak görevden uzaklaştırılan belediye başkanlarının hukuki süreçlerin sonuçlanmasını sabırla beklemeleri gerektiğini söyledi. Görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’e ayrı bir parantez açtı ve “Özellikle ciddi sağlık sorunları olan, yaşı kemale ermiş bulunan ve köklü bir aileye mensup olduğu da bilinen Sayın Ahmet Türk’ün istismar edilmesi, İmralı’yla DEM Parti arasına çomak sokma sinsilikleri CHP’nin başını çektiği kara kampanyanın dış bağlantılı mahsulüdür” dedi.
CHP’nin mevcut süreçteki rolüne dikkat çeken MHP Lideri Bahçeli, CHP’nin kardeşlik ortamını sabote etmeye çalıştığını vurguladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhuriyet savcılarına hakaret etmesi ve kayyım atamaları karşısında, “söz bitmek üzere, bu kötülükle mücadele etmek için ne gerekiyorsa o yapılacak” sözlerine sert tepki gösterdi ve “ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın” dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, uzattığı el üzerinden yeni anaysa ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev süresini uzatmaya yönelik bir hamle olduğu eleştirilerine ise yüksek perdeden cevap verdi. “Bizim ilk hedefimiz terör kamburundan kurtulmaktır” dedi. Ancak “kafasında hala soru işareti olanlar varsa Erdoğan’ın görev süresiyle ilgili görüşlerim de merak ediliyorsa diyeceğim şudur” diyerek görüşlerini paylaştı ve “Eğer terör hayatımızdan sökülüp atılırsa, Eğer enflasyon canavarına kesif bir darbe indirilirse, Türkiye siyasi ve ekonomik istikrarın zirvesine çıkarsa, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru bir tercih değil midir? Bu kapsamda lazım gelen anayasal düzenlemeyi yapmak önümüzdeki görevler arasında olmayacak mıdır? Devlette devamlılık, siyasette istikrar, Türkiye Yüzyılının inşası için Sayın Recep Tayyip Erdoğan güvencedir, milletin sevdalısıdır, tecrübesiyle ve birikimiyle bize göre tek seçenektir” dedi.