22 Aralık 2024
weather
6°
Twitter
Facebook
Instagram

Adanın garantörü Türkiye

YAYINLAMA:
Adanın garantörü Türkiye

Son dönemde Kıbrıs adasının huzur ve güvenliğini tehdit edecek politikalar hız kazanmıştır. Malumunuz olduğu üzere daha önce yazdığımız yazılarda konuyla ilgili özellikle de ABD’nin yanlış tutum ve tavırlarını pek çok kez ifade etmiştik.

NATO kapsamında “sözde” müttefikimiz olan ABD, bir yandan FETÖ, PKK/YPG gibi Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit eden terör örgütleriyle samimi ilişkiler yürüterek bu örgütleri hemen her anlamda desteklemeye devam ederken, diğer yandan da özellikle de Yunanistan ve GKRK’nin ülkemizin milli menfaatleri, güvenliği gibi konulara karşı mesnetsiz iddiaları ile beraber hukuka aykırı politikalarına da sessiz kalmakta ve hatta destek vermektedir.

Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla beraber Yunanistan’daki askeri varlığını da artırmaya koyulan ABD, aynı şekilde GKRK’yi silahlandırma yoluna girmiş aynı şekilde burada üs kurma faaliyetlerine de hız kazandırmıştır. Orta Doğu’da saldırgan, yıkıcı ve yayılmacı politika izleyen İsrail’in en büyük destekçisi de bu ülke olurken benzer kapsamda İsrail’in Doğu Akdeniz’de de hareket kabiliyetini artırabilmesi için GKRK’de tatbikatlar düzenlemesi, üsler elde edebilmesi adına kapalı kapılar ardında İsrail ile GKRK arasında askeri işbirliğinin genişlemesi için de diplomatik faaliyetler yürütmektedir. 

GKRK ile İsrail arasında  “Demir Kubbe” hava savunma sisteminin temini noktasında devam eden pazarlık, ABD-GKRK savunma işbirliği anlaşmasının akabinde nihayete ermiş ve geride bıraktığımız gün “Demir Kubbe”nin GKRK’ye teslim edildiği bildirilmiştir. GKRK lideri Nikos Hristodulidis “Demir Kubbe” savunma sisteminin satın alınmasıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada “Kıbrıs Rum tarafının caydırıcı gücünün artırılması için gereken her şeyin yapılacağı”nı ifade etmiştir. GKRK bölgede sadece Türkiye ve Türklüğü tehdit olarak görürken bu caydırıcı gücün kime karşı artırılmaya çalışıldığı da açıkça görülebilmektedir. Boş ve kof düşüncelerin en çok kendilerine zarar vereceğini daha önce tecrübe etmiş olanların bazı çevrelerce cesaretlendirilmeye çalışılması akıl tutulmasıdır. Vasat bulan bu gelişmelere ek olarak Türkiye’nin çevresinde artan ABD üssü varlığını da ifade etmek gerekir. ABD, özellikle de Yunanistan’da artan askeri varlığını her ne kadar Rusya’ya karşı olarak nitelendirse de genel hatlarıyla bakıldığında yeni açtığı ya da açmaya uğraştığı üslerin hiçbirinin Rusya’nın birinci cephe hattında bulunmaması aksine Türkiye’nin hareket kabiliyetini kısıtlama düşüncesiyle beyhude bir çaba sarf edildiği dikkatlerden kaçmamaktadır.

Bölgesel gerilimi daha da kızıştıracak, hukuka aykırı şekilde GKRK’nin silahlandırılması adanın tamamıyla beraber Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’da yeni riskleri beraberinde getirebilecektir. Türkiye, Kıbrıs adasının garantörüdür. Bu kapsamda ülkemiz, hem KKTC’nin hem bölgenin hem de kendi güveliğini temin edecek gerekli tedbirleri hayata geçirebilecek kabiliyet ve kudrete sahiptir. Zira 1974’te radyolarında “bekledim de gelmedin” şarkılarını çalanlar gökyüzünde Türk paraşütçülerini görünce Türk’ün “bir gece ansızın” gelebileceğini idrak etmiştir. Önerimiz yakın geçmişten edilen tecrübeyi akıllarından çıkarmamalarıdır.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *