11’e, 9 yenilmek futbolda ayıp

Beşiktaş’ın derslik Gaziantep yenilgisinden hiç ders almadığı bir maç oynandı. Sahada anlamsız koşturma içerisinde dolaşan, bol top kaybeden, orta sahayı geçemeyen bir takım vardı. 26. dakikada VAR’dan Melih Bostan’a kırmızı kart çıktı, o an Beşiktaş’ın uyanması beklenirken isyan eden taraf Konyaspor’du.

Daha da kötüsü duran toptan yine basit bir gol yiyen, 11’e 10 sahada kaybolan taraf, 5 gün önceki gibi yine Solskjaer’in takımıydı. Düşünün… Çata çat oyunda yoksun, santrforuna top atamıyorsun, Rafa’yı oyuna sokamıyorsun, 3 stoperle her yan topa vurduruyorsun. Sağında uzun stoper var, koridor olmuş, önlem almıyorsun. 40 ile 45. dakikalar arasında korner ve uzaktan atılan 4 şuttan 2’si direkten dönüyor ama akan oyunda hiç yoksun. Kaybolan takım ruhunu geri getirmek için 3 değişiklikle 2. yarıya başladı Solskjaer. Semih ve Muci ile forvetleri artırmak ilginçtir oyunu daha da geriye götürdü, telaşı artırdı.

Son yarım saat futbolda ender görülen bir bölüme şahitlik ettik. 65. dakikada Ndao da sorumsuzca atılınca 11’e 9 tek kale maçına dönüldü. Ancak etten duvar ören Konyaspor kalecisi Deniz önderliğinde efsane bir direnç gösterdi. Daha doğrusu Beşiktaş takımı ailece o kadar beceriksizdi ki kamera şakası gibi pozisyonlar kaçtı. Futbola ayıp olmaz ama Beşiktaş gibi büyük bir takımın 9 kişilik Konyaspor’a yenilmesi biraz ayıp oldu.

Solskjaer takıma bir enerji getirmişti. Ancak bu durum 4 haftada söndü. Konya’da geri dönüş beklenirken eskiye döndü Beşiktaş. Milli ara sonrası Galatasaray derbisi af maçına dönüşecek.