Pamuk şekerlerine kadar düştü şaşkın!


CHP ve yandaşları, Batı’da Ekrem İmamoğlu’na destek olmak için protesto eylemleri düzenliyor. Bu eylemlerde polislerimize taş ve ellerine geçen her türlü nesneyi fırlatıyorlar. Hatta bir polisimize asit atarak onu yakmaya kalktılar; bu saldırı sonucunda polisimizin resmi üniforması ve elleri yandı. Bir başka polisimize ise baltayla saldırıp başından yaraladılar.
Öte yandan, CHP’nin son seçimlerde ittifak ortağı olan ancak süreç içinde "Teröre karşı cephe alın, Türkiye partisi olun" çağrısı yapılan DEM, Doğu’da Nevruz programları düzenledi. Ancak bu etkinliklerde ne polise ne de askere yönelik herhangi bir saldırı yaşanmadı.
Bu farkı neden mi anlattım?
Sebebi şu ki; Ankara’da CHP içinde Cumhurbaşkanlığı adaylığı için fırsat kollayan, ideolojik beslenmesi zayıf, siyasi ve fikir döneklik kapasitesi yüksek bir isim var: Mansur Yavaş.
CHP içinde tribünlere oynayarak kendine yol açmaya çalışıyor.
Sözde Atatürkçü ve milliyetçi söylemlerle kitleleri etkileyebileceğini sanıyor.
Saraçhane’de, "Buradan bana ekmek çıkar mı?" düşüncesiyle kürsüye çıkıp şunu söylemiş:
"Dün Doğu’da bir yerde, bana göre paçavra olan bayraklar sallanırken, o mitinge gidenlere pamuk şekerleri verildi. Emniyet güçlerinden buradaki gençlere de pamuk şekeri ikram etmelerini bekliyoruz."
Mansur Yavaş’ın bahsettiği olay, Şırnak’ın Cizre ilçesinde gerçekleşen Nevruz etkinliğinde polis ekiplerinin çocuklara pamuk şeker dağıtması ve çocukların da polislere teşekkür etmesiydi. Pamuk şekerlerini satanda engelli bir genç kardeşimizdi. Türk polisi pamuk şekerleri satın alarak hem satıcısını hem de etkinliğe katılan çocukları mutlu etmişti. Mansur Yavaş’ın sap yiyip, saman kustuğu konunun özeti bu…
Mansur Yavaş, senin emanetçi genel başkanın Özgür Özel’in yarınlarda kendi başına bela olacak "Polis barikatlarını yıkın, geçin!" ya da "Buradan bir halk oylaması yapalım, polisle çatışalım diyen el kaldırsın!" diyerek anarşistleri kışkırttığı, teşvik ettiği bir ortamda, o çocuklar CHP’nin teşvik, tahrik ve motivasyonuyla beslenenler gibi polisimize taş mı attı?
Polisimize asit mi fırlattı?
Polisimize baltayla mı saldırdı? Hayır.
Polislerimiz o bölücü paçavraları sallayan alçaklara değil, çocuklara pamuk şekeri dağıttı.
Ama elbette yıllardır olduğu gibi, bu Nevruz programlarında da bölücü örgütün paçavralarını açan alçaklar vardı. Senin partin CHP’nin ittifak yaptığı 2015-2019-2023-2024 yıllarında hep aynı paçavralar açılıyordu. Bir gün olsun tepki gösterdin mi?
Hatta 2024 yerel seçimlerinden hemen sonra, DEM’li belediyelerin Türk bayrağına, İstiklal Marşı’na, Türkçeye ve Atatürk’e yönelik düşmanca eylem ve söylemlerine tek bir cümleyle bile tepki gösterebildin mi? Sadece sen değil, hiçbir CHP’li buna cesaret edemedi.
2019 yerel seçimlerinde HDP’nin aday çıkarmayıp desteklediği, hatta HDP Eş Başkanı Sezai Temelli’nin “Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. HDP’lileri yok sayarak, Kürtleri yok sayarak, Ankaralıları yok sayarak siyaset yapamaz. O da işte bizim gücümüzdür.” diye tescillediği kişi kim? Tabi ki, Mansur Yavaş.
2024 yerel seçimlerinde de DEM ile yapılan “Kent Uzlaşısı” tarafından desteklendi. Dahası, Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı” olduğunda da HDP ile yapılan ittifakla seçime giren yine bu Mansur Yavaş’tı.
Bugün, terörle mücadelede Türkiye tarihinin en başarılı çizgisine sahip Cumhur İttifakı’nın 'Terörsüz Türkiye' hedefini eleştirirken, CHP’nin HD(P)KK ile olan ilişkisini meşrulaştırmaya çalışan Mansur Yavaş, ekranlardan şöyle sesleniyordu:
'Belki HDP Meclis’te olup derdini anlatmak istiyordur. Bu şekilde düşünüyorsa meşrudur. Ben Demirtaş'ın açıklamasını gördüm, PKK silah bırakmalıdır diyor. Belki de HDP Meclis’te güçlü olup PKK’ya 'Yeter artık, silah bırakın' diyecek, Meclis’te konuşalım diyecek. Bunda yanlış bir şey yok.'
Senin partin CHP, teröre yardım ve yataklık ederken bunları söylüyorsun da, 15 Temmuz sonrası Türkiye, Irak ve Suriye’de on binlerce teröristi öldüren Cumhur İttifakı’nın iradesine akıl vermeye mi çalışıyorsun, vitaminsiz ideolojilerin sahibi Mansur Yavaş?
Terör örgütü PKK silah mı bırakmadı? Cumhur ittifakı zaten eziyor, yine ezer PKK’yı… Ama siz yine üç kuruşluk oy hesabı için terörü yaratan unsurlarla dirsek temasına devam edeceksiniz.
Mansur Yavaş bu hatırlatmalar sana yetmedi mi?
Sen milyonların huzurunda ekranlardan, terör örgütü PKK’nın en büyük taleplerinden biri olan konuda, “Mali özerklikten yanayım. Yerel yönetimler özerkliğini öncelikle mali özerklikle belirlersiniz.” demedin mi?
İngiltere’de terör örgütü PKK’ya sahip çıkan, teröristbaşı Öcalan posterleri önünde pozları olan İngiliz siyasetçilerle pozlarını unuttun mu?
Şimdi kalkmış Şırnak Cizre’de çocuklara verilen pamuk şeker üzerinden bakarkör yandaşlarını hipnoz etmeye çalışıyorsun.
CHP’nin tahrik ve teşvikleriyle Ankara, İstanbul ve diğer illerde Ekrem İmamoğlu’na destek verme bahanesiyle Türk polisine taş atanlar, asitle yakmaya çalışanlar, baltayla başına vuranlar da Doğu’da bölücü paçavralar dalgalandıranlar da aynı derecede alçaktır.
Allah hepsinin belasını versin!
Keşke bu işin bir düğmesi olsa da bu türleri tek hamlede dünyadan temizleyebilsek…
Türk yargısı, Türk polisine saldıran bu alçakları ve İstanbul’da, Doğu’da bölücü paçavralar sallayanları en ağır şekilde cezalandırmalıdır. Bu aşamada İstanbul Valiliği, Nevruz etkinliklerinde bölücü paçavra açan 284 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.
Bu süreç, “Terörsüz Türkiye” yaratma ve bölücülükten arınma sürecidir; terörü meşrulaştırma ya da bölücü mikropluğu yayma süreci değildir.
Teröristbaşı Öcalan’ın bile "Ayrı federasyon, idari özerklik ve kültürel çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamaz. Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir." dediği bir aşamada bölücülüğü zorlayan, dayatan ve Kürdistan naraları atan kim varsa emin olun Türkiye’deki şerefsizliğin sembolü odur.
Ey yoldaş Mansur Yavaş!
Dönelim yine sana…
Bu arada, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na destek için eylem yapan PKK destekçisi Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu, “Kürdistan’dan İstanbul’a, Faşizme karşı omuz omuza” pankartları açmadı mı?
Tribünlere oynamaya çalışırken Özgür Özel tarafından “Bugün nevruzun kutlandığı alandan ufak tefek sitemler, kalp kırıklıkları duydum. Buradan oraya doğru şunu söylemem lazım. Bu kürsüde, bu meydanda beş gündür çok konuştuk. Çok söz hatasız olmaz. Her kim bu kürsüden konuştuysa, söylediği bir söz kimi kırdıysa ondan helallik istemek partinin Genel Başkanı adına bendendir. Bütün Kürt kardeşlerimin nevruzunu bir kez daha kutluyorum. Buradan Edirne'de yatan ve ilk oraya konduğunda partisinin Eş Genel Başkanı olan Selahattin Demirtaş'ı da selamlıyorum!" sözleriyle ortada bırakılmak nasıl bir duygu oldu Mansur Yavaş?
Nereden tutmaya çalışsan elinde kalıyor, değil mi?
Özgür Özel de seni satınca, bu kez de şu açıklamayı yapmışsın:
'Son olarak, sonradan öğrendiğim kadarıyla engelli bir vatandaşımızı sevindiren polis memurumuzu gönülden kutluyorum. Bu toprakları var eden her bir vatandaşımız gibi Kürt yurttaşlarımız da başımızın tacıdır.'
Aman, çevir kazı yanmasın!
Mansur Yavaş, maddiyat ve makam uğruna yapmayacağın bir hareket, girmeyeceğin bir kılık kaldı mı?