Acele ön seçim ve kampanyanın sebebi buymuş!

YAYINLAMA:
Acele ön seçim ve kampanyanın sebebi buymuş!

Meral Akşener, İYİ Parti Genel Başkanı olduğu ilk yıllarda Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na oldukça yakındı. Seçim dönemlerinde her iki ismi de CHP’lilerden bile daha fazla çalışarak destekledi. Hatta Ekrem İmamoğlu ile “abla-kardeş” pozları verecek kadar samimiydi ve onun hakkında “Ablam, Ekrem İmamoğlu’nun yüzünde ‘Rabbi Yessir’ görmüş.” diyerek abartılı ve dini süslemeli övgülerde bulunuyordu.
Ancak Akşener, İYİ Parti Genel Başkanlığının son dönemlerinde aynı isimlere yönelik sert eleştirilerde bulundu. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı kastederek, “Hepimiz dürüstlük nutukları atıp, dürüst olduğuna kefalet koyup seçilmesine vesile olduğumuz kişilerin daha sonra kocaman birer hırsız olduğunu anladığımızda çektiğimiz acıları anlatmam mümkün değil.” sözleriyle aşırı tepkisini dile getirdi.
Ankara ve İstanbul’u yakından tanıyan ilişkileri bilen herkes, ABB ve İBB bünyesinde bir vurgun düzeni kurulduğunun farkında ve bunu da konuşmayan kimse yok. Ne halka hizmet ediyorlar ne de kamu yararını gözetiyorlar; bunun yerine eşi-dostu zengin eden büyük bir çark düzeni kurmuşlar. İBB’de bu durum gün yüzüne çıktı, ABB’nin ne zaman patlayacağı ise belirsiz...
İBB’deki rüşvet ve yolsuzluk çarkının dişlileri yapılan operasyonla kırıldığına göre, Meral Akşener’in “kocaman birer hırsız” tanımlamasına istinaden iki yıl önce neler bildiğine dair ifadesine başvurulmalıdır.
İBB’de ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ise oldukça vahim boyutlarda… Tam 560 milyar TL’lik bir para trafiğinden söz ediliyor. Bu çark dönüp dolaşıyor ve sonunda dört ana omurga ortaya çıkıyor: Eşi-dostu zengin etme, CHP’yi ele geçirme, Kent Uzlaşısını tatmin etme ve Cumhurbaşkanı adaylığı için kampanya yapma…
Geçtiğimiz yıllarda ortaya çıkan para kulelerine ait görüntülere, geçtiğimiz günlerde İBB’ye yapılan operasyonlarda ele geçirilen desteler halindeki milyonlar da eklendi.
CHP’liler ve CHP’den maddi ya da siyasi olarak beslenenler, İBB’ye yönelik rüşvet, yolsuzluk ve terör operasyonlarının seyrini/rengini değiştirmek için ekonomik sıkıntı çeken vatandaşları sokağa çağırıyor. Bu da başlı başına bir trajedi.
Eğer İBB’deki 560 milyar TL’lik rüşvet ve yolsuzluk çarkına dair iddialar doğruysa, ekonomik sıkıntı içindeki vatandaşları bugüne kadar neden paylaşım için çağırmadınız? 

Şimdi ise suçüstü yakalanınca onların sizin için isyan etmesini nasıl bekliyorsunuz? 

Üstelik bu tezgâha düşmeyenler de yok değil!
Ekrem İmamoğlu, gözaltına alınmadan önce Türkiye gezilerinde çapsızlığını nasıl örttüğünü ve halkı nasıl istismar ettiğini şöyle anlatıyordu:
"100 metrekarelik Kent Lokantası, küçücük bir kreş onların mega projelerini yendi."
Ekrem İmamoğlu böyle der de eşi Dilek İmamoğlu boş durur mu? O da "Bugün sabah gözaltına alınanlar, Kent Lokantası sayesinde et yüzü gören emeklilerdir." diyerek halkı sokağa davet etti.
Oysa aynı Dilek İmamoğlu, 15 Temmuz darbe girişimine karşı sokaklara çıkan halka sosyal medya hesabından “Sokaklara dökülen bu halka akıl fikir diliyorum o kadar.” diyordu. Darbenin bastırılmasının ardından ise, “Ülkemin beyin ölümü gerçekleşmiştir. Başımız sağ olsun.” mesajını paylaşmıştı.
Kendi siyasi ve kişisel menfaatleri söz konusu olunca “sokaklara dökülün” de, söz konusu Türkiye’nin varlığı-geleceği olunca halkı aşağıla!
CHP’li belediyeler halka hizmet etmeden resmen halka sömürü düzeni kurmuşlar. Bunun İstanbul ayağı kırıldı. Emin olun, diğer CHP’li belediyelerde de dönen aynı çark düzenidir. Günü geldiğinde de onların gerçek yüzünü göreceksiniz.
CHP’de herkes İBB’ye bu yönde bir operasyon olacağını biliyordu. En başta da Ekrem İmamoğlu biliyordu. Bunu da Halk TV programcısı İsmail Küçükkaya, "İmamoğlu bana söylemişti, bir sabah yüzlerce polis ile gelebilirler, bağıra çağıra geliyorlar demişti." diyerek dile getirmişti.
Ortada bir seçim olmamasına rağmen, CHP içinde Cumhurbaşkanı adaylığı için aceleyle ön seçim yapılması adına hazırlıklar yapılıyor! Ekrem İmamoğlu’nun Türkiye gezisine çıkması, CHP’de en başta Özgür Özel’in ve Ekrem İmamoğlu’nun böyle bir operasyon beklediğinin delilidir. “Arkanızdan atlı mı kovalıyor?” dedikleri de tam olarak böyle bir manzaradır. Meğerse arkalarından kovalayan yolsuzluk, rüşvet ve terör dosyalarıymış…

Emanetçi Özgür Özel, Dilek İmamoğlu’nu ziyaretinde “Ekrem başkan, 10 gün önce hissetmiş ki bana, “Ne olursa olsun, 23 Mart’ta sandıkları kurun” dedi” diyerek bir itirafta bulundu. Daha sonra da CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun “CHP'li olmayan ama bu düzenden rahatsız olan herkese (23 Mart) Pazar günü 81 ilde oy kullanılacak yerlerde, ilçe merkezlerinin önünde bir selam verin geçin kardeşim. Bunun gibi bir sivil itaatsizlik ve demokratik eylem biçimi olamaz. Önceden bunu da tasarladık zaten. Bu amaçla yapıyoruz ön seçimi aynı zamanda. Adayımızı o nedenle, daha seçim süreci belli olmadan ortaya çıkarıyoruz.” sözleri de bu manada başka bir itiraf olmuştur.

CHP’nin her yanından trajikomik manzaralar akıyor. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın aktardığına göre; gözaltındaki İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu emniyette "Buranın fiziki koşulları ne kadar kötü, burayı 1 hafta İBB’ye verin de çağdaş, güzel bir Emniyet Müdürlüğü haline getirelim." demiş… Bak sen… İBB’yi sana verdiler, niye İstanbul’u çağdaş hale getiremedin? Otobüsler yanıyor, metrolar çalışmıyor… 

Ne diyelim, Ekrem İmamoğlu giderayak son şakasını yapmış…

 

Yorumlar
Z
4 gün önce
Bunların derdi imamoglunu cb aday adayı olaraktan tutuklatacaklardi oda ellerinde patladı, sayın savcılarımızdan Allah razı olsun tepelerine binip algılarını yıkıp geçtiler
BEĞENME
0
CEVAPLA