Bunların yeri tımarhane olmalıdır

Benim şahsi kanaatim Emin Çölaşan’dan, Necati Doğru’dan FETÖ’cü olmaz. Ama bunların ruhsal takıntı ve saplantılarına baktığımızda bunlar pkk-fetö-ışid-dhkp-c gibi her türlü şer cephesiyle beraber olabilme potansiyelleri vardır. Zaten Cumhuriyet Başsavcılığının suçlaması da ‘FETÖ’ye üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek’ olarak ifade edilmiş…

Mesela Emin Çölaşan pkk’lı değildir ama her seçim öncesi terör örgütünün yardım ve yaltakçısı HDP’ye oy verilmesi çağrısını yapar. Mesela Emin Çölaşan FETÖ’cü değildir. Ama FETÖ’nün MHP üzerindeki ele geçirme operasyonuna omuz verir ve Fethullah Gülen’in “Meral Akşener’e sahip çıkın. Onu koruyun” talimatını kendisine verilmiş gibi hisseder.

Mesela Emin Çölaşan YPG’li değildir. Ama MHP Lideri Devlet Bahçeli “Ya Afrin yıkılsın, ya teröristler yakılsın” dediğinde dalga geçmek için “Yaşa Devlet Bahçeli Paşa yaşa, adın yazılacak mücevher taşa!” şeklinde yazılar yazar.

Bunlar için tek ölçü, saplantıları, takıntılarının tatmin olmasıdır. Herkesle beraber olurlar. Gün gelir HDP’ye, gün gelir YPG’ye, gün gelir FETÖ’ye omuz verirler. Türkiye Cumhuriyetini bölmeye çalışan terör örgütü pkk’nın yardım ve yaltakçısı HDP’ye oy verilmesini isteyen, Afrin’deki operasyonda safını YPG olarak belirleyen Emin Çölaşan bir de utanmadan “Ben Mustafa Kemal’in askeriyim. Yolum o yol, çizgim o çizgidir… Ve şimdi öteki arkadaşlarımla birlikte benim hakkımda da FETÖ davası açılıyor. İnanılır gibi değil.” diye yazı yazmış…

Emin Çölaşan’ın yeri emin olun hapishaneler değil, tımarhaneler olmalıdır. “Ben Mustafa Kemal’in askeriyim.” diyerek teröristbaşı öcalan’ın kurduğu partiye oy isteyen birinin aklıyla sorunu var demektir. Bu bakımdan Emin Çölaşan’la Cumhuriyet Başsavcılığı değil, Psikiyatrisler uğraşmalıdır. Terör örgütü pkk’nın ve yaltakçısı HDP’nin teröristleri, Atatürk’ün heykellerini kıracak, yerde sürükleyecek, yakacak ama Mustafa Kemal’in askeri Emin Çölaşan HDP’ye oy verme çağrısında bulunacak. Ne uğruna? Siyasi dengelerin değişmesi adına tabii ki…

Bu kafa yapısı vallahi de, billahi de tedaviye muhtaçtır. Hakkında soruşturma açılan diğer isim Necati Doğru’nun da aynı Emin Çölaşan gibi tedaviye ihtiyacı vardır. O da geçmişte AKP-MHP ittifakını “Bahçeli, 2. Fetullah olur mu? Şüphelenmek sağlıktır.” şeklinde yorumlayan bir yazı yazarak, teröristbaşı Fethullah Gülen ile ömrü terör örgütlerine karşı mücadeleyle geçmiş MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi eşitlemeye çalışmıştı.

Yaklaşık bir yıl önce bu yazısına “Bahçeli, 2. Fetullah olur mu?” diye yazan bu adamın sizce akıl sağlığı yerinde olabilir mi? Terör örgütlerine karşı taviz vermeden mücadele eden, tüm terör örgütleri karşısında her daim milletin birliğini, beraberliğini ve geleceğini korumaya çalışan MHP Lideri Devlet Bahçeli, “2. Fetullah olup” kendi vatandaşına kurşun yağdıracak, meclisine bomba yağdıracak öyle mi zavallı Necati Doğru? Size kimse zorla MHP’yi ve Devlet Bahçeli’yi sevin demiyor da, bu kadarda alçaklığa niçin imza atıyorsunuz?” şeklinde tepki göstermiştim.

Tekrar tekrar söylüyorum bu gibi adamlara savcılık değil, psikiyatrisler özel ilgi göstermelidir. Benim merak ettiğim ise madem savcılık bunlarla ilgili bir soruşturma başlatılıyor da Fethullah Gülen aşığı Rahmi Turan’ı niçin dışarıda tutuyor? 1985 yılında Fethullah Gülen’in katıldığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın iftar toplantısını değerlendiren yazısında “Evet… Fethullah Gülen Hocaefendi söylüyor bunları… Güzel, sıcak, çağdaş sözler bunlar. Böyle hoşgörülü, aydın hocalar olursa, öfke, kin ve nefret değil, yumuşak bir sevgi yumağı toplumun her kesimini sarar ve biz de yıllardır özlediğimiz ulusal barışa kavuşuruz.” övgülerini esirgemeyen Rahmi Turan niye bu soruşturma da yok? Bu Rahmi Turan’a da sorsanız “Ben Mustafa Kemal’in askeriyim.” der. Ama o da Emin Çölaşan gibi HDP’ye oy ister, HDP ile koalisyon yapılmasını ister, Demirtaş’ın cezaevinde Cumhurbaşkanı adayı olmasına yüreği parçalanır ve “Demirtaş niçin hapiste?” diye kendine dert edinir. Üstüne basarak bir kez daha söylüyorum. Bunların hepsi tedaviye muhtaç insanlardır. Savcılık soruşturmasını tamamlayıp, hepsini psikiyatristlere sevk etmelidir. “HDP” ile “Mustafa Kemal’in askerlerinin” yanyana gelmeyeceğini belki tımarhanede görecekleri tedaviyle öğreneceklerdir. Allah akıl sağlığı versin!

Mail: [email protected]

Twitter: Yildiraycicek9

Instagram: yildiraycicek1944