İngiliz uşakları…

CHP’nin tüzük kurultayı gerçekleşti.

Delegenin elleri kalktı, indi.

Partinin anayasası olarak nitelendirilen tüzükte değişiklikler yapıldı.

***

Tüzük değişti değişmesine de, sorsan CHP’li delegeler bile hangi maddelerin değiştiğini bilmez.

Yapılan değişiklikleri eksiksiz tarif edemez. 

Çünkü kurultay sonrasında değişikliklerden çok CHP’li iki belediye başkanı arasında yaşanan gerilim konuşuldu.

***

Mansur Yavaş, “Ben de Ekrem başkanımın güzel konuşması gibi sizlere bir konuşma yapmak isterdim ama maalesef bana 1 saat önce konuşacağımı telefonla bildirdiler” sözleriyle sitem etti ve ekledi, ”Biz 14 büyükşehir belediye başkanıyız. Sadece ikisini konuşturursanız maalesef biz de fitne ateşine odun atmış oluruz” dedi.   

Ekrem İmamoğlu bu siteme, “Senin rahatsız olacağını bilsem konuşmamı atar, yerimde otururdum, hiç endişen olmasın başkanım” cevabını verdi.

İki belediye başkanı arasında herkesin gözü önünde yaşanan kavgayı Özgür Özel, “Bütün sorumluluk bana aittir, eğer bir kişinin hakkı birine geçmişse o hakkını helal etsin, sorumluluk benimdir” sözleriyle ayırmaya çalıştı.

***

Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş arasındaki kavga bugüne kadar sosyal medya üzerinden yürütülüyordu.

İki tarafa yakın troller sosyal medyada birbirini yiyordu.

Sosyal medya üzerinden yürütülen bu vekalet savaşı, CHP’li iki belediye başkanının kavgalı oldukları iddialarının yalanlanması adına CHP yönetiminin işini kolaylaştırıyordu.

***

CHP’nin tüzük kurultayında yaşanan belediye başkanlarının konuşmasına ilişkin gerilim artık ortada yalanlanacak bir şeyin kalmadığını gözler önüne serdi.

Savaş herkesin gözünün önünde yaşandı.

Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı üzerine oynanan oyunda taraflar açıktan birbirini hedef aldı.

*** 

Mansur Yavaş 40 yıllık geçmişini bir kenara bırakıp gittiği yerde kavga, kaos ve fitne çıkarmaktaki yeteneklerini büyük bir ustalıkla sergileyerek ilk kez ne kadar CHP’li olduğunu gösterdi.

Ekrem İmamoğlu’nun bu konudaki becerileri zaten biliniyordu.  

Sözü eğip bükmeden ifade etmek gerekirse geçtiğimiz hafta CHP’de yalnızca tüzük değişikliği yaşanmadı, partideki iki İngiliz uşağı arasında verilen güç savaşında yeni bir perde aralandı.