İsrail terörü durmayacak

YAYINLAMA:
İsrail terörü durmayacak

Terör devleti İsrail 7 Ekim’den günümüze kadar Gazze’de yüzde 70’i kadın ve çocuklardan oluşan 50 binden fazla Filistinliyi katletmesinden 467 gün sonra Hamas ile ateşkes masasına oturdu. İsrail’in geçmiş ateşkeslerdeki güvenilmez tavrı son ateşkes anlaşmasında da kendini gösterdi. Yaptığı soykırıma rağmen Gazze’yi insansızlaştıramayan ve Hamas’ı yok edemeyen İsrail oturduğu ateşkes masasını ilk fırsatta dağıtmak için fırsat kolladı. 

ABD Başkanı Trump’ın insanlık dışı Gazze planıyla azgınlığını artıran İsrail Başbakanı Netanyahu anlaşmaya bugüne kadar Hamas’ın riayet etmesine rağmen ateşkesi akamete uğratmak için esir takaslarını ve insani yardımları zorlaştıran girişimlerde bulundu. 

Trump’ın Gazze’yi cehenneme çevirin sözlerinden cesaret alan Netanyahu öncelik olarak Gazze’de su ve elektriği kesti. Ramazan ayında Gazze’ye ulaşan insani yardımların durdurulmasını istedi. Ateşkesi bitirmek için adım adım baskı oluşturuldu. Netanyahu’nun maksadı Hamas’ın saldırı başlatması ve ateşkesi ihlal etmesiydi ancak beklediğini alamadı. 

19 Ocak’ta başlayan ve 3 aşamadan oluşan ateşkes 2. aşamaya geçilmesiyle birlikte İsrail tarafından tek taraflı olarak bozuldu. Ateşkesin 1. aşamasının yürürlüğe girmesinden 58 gün sonra İsrail Gazze'deki soykırıma kaldığı yerden devam etti. İsrail savaş uçakları, ed-Derec Mahallesi'nde Filistinlilerin sığındığı bir okulu ve Tel el-Heva Mahallesi'nde 3 evi bombaladı. Gazze'nin orta kesimlerindeki Burec ve Nusayrat Mülteci Kamplarını hedef aldığı saldırıda çoğu çocuk 400’den fazla insanın hayatını kaybetti.

Bugüne kadar ki saldırılarda olduğu gibi son hava saldırısı da ABD’nin izni, onayı ve desteğiyle gerçekleşti. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt yaptığı açıklamada, “Sadece İsrail'i değil Amerika Birleşik Devletleri'ni de terörize etmek isteyen herkes bunun bedelini ödeyecektir. Kıyamet kopacak” ifadelerini kullandı. ABD’nin desteğiyle başlayan yeni soykırım harekâtının arka planında son günlerde Husilerle olan çatışma ve İran etkisini de göz ardı etmemek gerekir. ABD, Ortadoğu’daki jandarması İsrail ile birlikte Gazze’yi de içine alan yeni bir bölgesel kaos arayışına girdi. 

Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, “Netanyahu ve radikal hükümeti ateşkes anlaşmasına darbe yapma kararı alarak Gazze Şeridi'ndeki esirlerin hayatını tehlikeye atarak akıbetlerini belirsizliğe sürüklüyor. Arabuluculardan, ateşkese darbe yapan Netanyahu'yu ve Siyonist işgalciyi sorumlu tutmalarını istiyoruz” ifadeleri kullanıldı. Netanyahu’ya bir tepki de esir yakınlarından geldi. Esir yakınları ateşkesin tek taraflı olarak bozulmasının esirlerden vazgeçilmesi olduğunu söyleyerek tepki gösterdi. Esir yakınları her ne kadar tepki gösterse de rehineler İsrail için bugüne kadar her zaman ikinci planda olmuştu. İlk maksadı Gazze’yi insansızlaştırmak ve işgal etmekti. Bunun için yaptığı bombardımanlarda sivil, çocuk, yaşlı ayrımı gözetmedi. Hatta yaptığı bombardımanlarda esirleri de vurdu. 

İsrail’in Gazze soykırımına kaldığı yerden devam etmesi ateşkesin nihai aşamasında ne yapmak istediğini de gözler önüne serdi. İsrail tüm esirleri teslim aldıktan sonra tekrar katliama başlayacağını ispatladı. İsrail’in ateşkes ile amacı hiçbir zaman katliama son vermek ya da işgali durdurmak olmadı. Hamas’ın tünellerini ele geçirmek, uluslararası baskının ateşini düşürmek, Trump’ın projeleriyle Gazzelilerin geri dönüşünü engellemek ve yarım bıraktığı soykırımı tamamlamak için sadece zaman kazandı. 

Gözünü İran, Yemen ve yeniden Gazze’ye diken küresel emperyalizmin coğrafyaya yeni bir kaos ihraç girişimi yayılma göstermeden önce iç cephenin güçlendirilmesi için alınan inisiyatifin hızla nihayete erdirilmesi beka meselesine dönüştü. Terör örgütü PKK zamana oynamadan talep ve beklentilerin gayet açık ve net olduğu İmralı çağrısını yerine getirmesi,  DEM Partinin de çağrının eğilip bükülmeden gereğinin yapılması için “net cümleler kurması” artık geciktirilemez bir tavır olmalıdır.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *