06 Ekim 2024
weather
26°
Twitter
Facebook
Instagram

Kim insan, kim hayvan?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Hayvanlara eziyet ve işkencenin arttığı bir zamanda başıboş sokak köpeklerinin ya da beslenmesi yasak hayvanların insanlara saldırılarına da şahit oluyoruz. Geçtiğimiz aylarda memleketim Kayseri’de 25 sokak köpeğinin saldırısıyla ölen liseli genç, Ankara’nın Haymana ilçesinde sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan 2 öğrenci, Bursa’da köpek saldırısıyla ölümden dönen üniversite öğrencisi, Antalya’da köpek saldırısında bacaklarından ağır yaralanan Metehan Yalman isimli çocuk ve köpek saldırıyla kafa derisi kopan Fatma Sarı isimli yaşlı kadın, Çorum’da ortaokul bahçesine giren pitbull cinsi köpeğin saldırısıyla hastanelik olan 3 öğrenci son ayların üzüntü ve dehşet veren haberleri olmuştur. Geçtiğimiz yılların toplamına baktığımızda buna benzer yüzlerce olay vardır.

Hayvanlara eziyet ve işkence eden ruh hastalarının önüne geçilmesi gerektiği gibi, insanlara saldıran başıboş sokak köpeklerine ve beslenmesi yasak olan köpeklere de belediyeler eliyle bir çözüm bulunması gerekiyor. Çankaya sınırlarında, Konya yolu üzerinde bir evde oturuyorum. Yürürken yahut arabayla giderken karşına onlarca sokak köpeği çıkabiliyor. Yürürken saldırsalar kurtulma imkânın yok. Yürürken de kaç kere karşıma çıktılar. Nihayetinde köpektir, hayvani reflekslerle saldırması doğaldır. Ama doğal olmayan sürüler halinde, insanların hayatını tehlikeye atar bir şekilde başıboş dolaştırılmasıdır. Köyde köpek beslemek doğaldır, bahçeli evde köpek beslemek doğaldır. Ama şehrin ortasında başıboş bırakılan köpekler doğal değildir. Tehlikeye yol açmaktır. Örnekleriyle ortadadır.

Bunları yazarken asla hayvan düşmanı olarak yazmıyorum. Bilakis hayvan sever bir insanım. Bu sevgim çocukluğumdan beri vardır. Mesela yıllar önce annem ve babam Mersin’e bir aylığına tatile gittiğinde eve akvaryum düzeni kurduğumu, muhabbet kuşu aldığımı, evin çatı katına horoz, tavuk, güvercin, tavşan, köpek yavrusu alarak evi adeta Nuh’un gemisine çevirdiğimi asla unutamam. Onların içinde güvercin gibi uçan Çin horozu vardı. Çatı katından kaç kere uçup gitmişti, bende peşinden koşarak mahallede sürekli onu arardım. Mahallemize gelen turistlerin hediye ettiği köpek yavrusu da unutamadıklarım arasındadır. Annemin Mersin tatilinden dönüşünde evin çatısındaki sağa sola koşan, uçuşan hayvanların manzarasını görünce yaşadığı şoku da hala unutamam.

Kayseri’deki evde şuan muhabbet kuşu, köyde de kedilerim var. Ankara’da da bir hobi bahçesi ev hayalim gerçekleştiğinde hayvanseverlikte zirve isim olan, mecliste de hayvanları koruma yasalarında imzası bulunan MHP Ankara Milletvekili Erkan Haberal’ın kızım Güntülü’ye hediye etme sözünü verdiği yavru köpeği besleyeceğim. Hayvanseverlik sicilim bu şekildedir. Bunun gönül rahatlığı ve titizliğinde bu yazıyı yazıyorum. Hayvanları seviyorum ama insanlara zarar verecek ortamlarının ortadan kaldırılmasını da temenni ediyorum. Ankara’nın göbeğinde sürüler halinde gezen köpekleri gerçekten hiç sevmiyorum.

İnsanlara yahut başka bir canlıya saldırma potansiyeli en yüksek olan Pitbul cinsi köpekleri de, besleyeni de asla sevmiyorum. O tür köpekleri besleyenleri, saldırma potansiyellerini bilerek besledikleri için sevmiyorum. Ve bunu yasak olmasına rağmen yapmaları da ayrı bir itici geliyor bana. Çünkü 5199 Sayılı Hayvan Koruma Kanunun Yasaklar Başlıklı 14. Maddesinde yasak sınırları çok net şöyle belirtilmiştir: Pitbull Terrier, Japanese Tosa gibi tehlike arz eden hayvanları üretmek; sahiplendirilmesini, ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak; takas etmek, sergilemek ve hediye etmek.

başıboş ve sürüler halinde gezen sokak köpekleri ve tehlike arz eden köpekler karşısında belediyelerin sorumluluğu oldukça fazladır. İnsan mı köpek mi dendiğinde elbette insan sağlığı ve canı önceliklidir. Bu yüzden sokaklarda tehlike saçan köpeklerin insanlara zarar vermemesi için, şehir merkezlerinden uzak havyan barınakları kurmanın projelerini seçilecek belediye başkanları hayata geçirmelidir. Çankaya gibi bulunduğum bir bölgede 15-20 sokak köpeği sürüler halinde geziyorsa orada köpek saldırmasıyla yaralanma, ölüm tehlikesi her daim vardır. Türkiye’nin yahut Ankara’nın birçok bölgesinde de durum böyledir.

İnsanlara hayvan sevgisi çocukken aşılanmalı ama hayvanların saldıracağı ortamlarda ortadan kaldırılmalıdır. Saldıran, yaralayan, öldüren hayvan her zaman nefret figürü olur. Kayseri’de köpek saldırısıyla öldürülen gencin cenazesinde, öğle namazı öncesinde vaaz veren cami imamı, vaazında hayvanlara şefkatin önemini anlattığı sırada ölen çocuğun yakınlarının imamın üstüne yürüyerek, ‘Bizim canımız yanıyor, sen neyden bahsediyorsun’ diyerek tepki göstermesi buna çok büyük örnektir. Bir çocuğa 25 köpek saldırıp öldürüyorsa orada köpek sevgisi yok olur. Ama 25 köpek toplu gezip saldırı ortamı buluyorsa bunun sorumlusu da bizzat belediyedir. Belediyenin sınırları, ölçüleri, kontrolleri olmalıdır. Olmazsa canlar yanmaya devam eder. Bu durum Türkiye’nin meselesidir. Eli kanlı terör örgütlerinin teröründen, trafik teröründen canı çok yanan insanımızın hayvan teröründen de mağdur olmaması lazımdır.

Terör örgütlerine karşı, trafik terörüne karşı mücadelesinde ve önlemlerinde başarı sağlayan hükümetin, hayvanları korumada ve insanları hayvanlardan korumada da yoğunlaşması ve bu manada önlemlerini projeye dönüştürmesi gerekmektedir. İnsanseverlik ve hayvanseverlik Yunus Emre’nin “Yaradılanı hoş gör Yaradan’dan ötürü” ölçüsüyle ifade ettiği potansiyelde anlamını bulmalı ve korunmalıdır. İnsanın tehlikelisi gibi, hayvanın da tehlikelisi vardır. İnsanlar her ikisi karşısında zaten kendini koruma mücadelesi vermektedir. Elbette bu mücadelede devletin de vazifeleri vardır.

Bir doğanın kanunu, bir de toplumun yaşamını düzenleyen devlet mekanizması vardır. Doğanın kanunu işlerken devlet de vazifelerini yerine getirmelidir. Hayvanlara işkence edip öldüren insanlarla, insanlara saldırıp yaralayan yahut öldüren hayvanlarla mücadele şarttır. Bazen hayvan kim, insan kim şaşırdığımız bu toplumda hayvanı hayvan konumuna, insanı insan konumuna getirmek lazımdır.

Mail: [email protected]

Twitter: Yildiraycicek9

Instagram: yildiraycicek1944

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *