Hukuk Türkiye’yi korur, düşmanını değil!
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmeye, parçalamaya ve huzurunu bozmaya çalışanlara tanıdığı toleransı iki yıl önce “Anayasa Mahkemesi öyle bir hale gelmiştir ki, nerede bir hain, nerede Türkiye’nin kuyusunu kazmak için faal halde bulunan bir çapulcu varsa onlarla yan yanadır.” şeklinde tarif etmişti. Bu tespiti haksız kılacak bir durum var mı? Asla yok. Anayasa Mahkemesi nasıl bir hukuk garabetleriyle yapılanma içindeyse nerde PKK’lı, HDP’li, vatan haini varsa onlara sahip çıkmaktadır. Gün geliyor PKK’lı Selahattin Demirtaş’a, Osman Baydemir’e, Figen Yüksekdağ’a gün geliyor PKK-FETÖ arasında tenis topu olmuş Osman Kavala’ya, gün geliyor bu kadar bölücü sicili olan HDP’ye sahip çıkıyor. Dünyanın hiçbir yerinde hukuk kuralları böyle kendi ülkesini bölmeye, parçalamaya çalışanlara tolerans tanımaz. Fakat bizdeki düzende de tam tersi sürekli bunların düşmanlıklarına yol açılıyor.
HDP oldu Yeşil Sol, Yeşil Sol oldu HEDEP. Fakat kapatma davası süren HDP dahi kapatılmadı. Kapatılmadığı gibi, Yargıtay Başsavcılığı, HDP'ye ödenen Hazine yardımına bloke konulmasını talep ettiği halde, AYM'de oy çokluğuyla alınan karar sonucunda HDP'nin seçim sürecinde Hazine yardımlarından yararlanmasının önündeki engel kaldırıldı. Bu AYM’de Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünü korumak isteyen, şehitlere karşı minnet duygusu olan kimse yok mudur?
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, “Teröre yardım ve yataklık suçu somut delillerle belgelendirilen HDP'nin devam edegelen kapatma davasını sekteye uğratan Anayasa Mahkemesi Başkanı ve malum üyeleri şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaktadır. Terörle mücadelede muazzam fedakârlıklar sergileyen kahramanlarımızın hakkı yenmekte, hukuku çiğnenmektedir.” şeklindeki haykırışları bu yüzden Türk milletinin yüreğinin sesi olmaktadır.
Her yönüyle Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak istediği ispatlı olan bölücü bir parti, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk sisteminde nasıl korunur? Bunu hukukla izah edemezsiniz. Türkiye’nin Anayasası Türkiye Cumhuriyetini korumak için vardır. Türkiye Cumhuriyetini bölmek isteyenler için hazırlanmamıştır.
Anayasa Mahkemesi (AYM)tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay için "hak ihlali" kararı vermesiyle yine gündem oldu. Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’yı ihlal ettiğini ve yetkisini aştığını belirten Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Can Atalay hakkında ihlal kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulunması da bu gündemi ana gündem haline getirmiştir. CHP, HEDEP, İP, PKK, FETÖ unsurları adeta çıldırmış gibi bu gündem üzerinden Cumhur ittifakına hem hücum etmekte hem de bunun üzerinden birçok fitne senaryosu üretmeye çalışmaktadır.
Anayasa Mahkemesinin hep bu çevrelerin sahiplendiği bölücülere sahip çıkan, tolerans gösteren tutumu bunların nerede duracağının belirleyicisi olmaktadır. Can Atalay, tam da bunların kumaşından olduğu için hepsinin çığırtkanlığı üst düzeye çıkmıştır. Can Atalay’ın, Kobani olaylarında PKK’nın ruhunu, eylemini okşayan biri olması da karşımızdaki ittifakın temellerini göstermektedir.
Anayasa Mahkemesi konusunda MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin değerlendirmeleri, çağrıları ve teklifleri Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği ve varlığı korunması adına değerlendirilmelidir. Çünkü gidişat hiç hayra alamet değildir.