İçimizdeki Netanyahu'lar

İsrail’in Gazze katliamını başlattığı günden bu yana, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mazlumların sesi olması ve vahşete maruz kalan mazlumların haline dünya kamuoyunda dikkat çekmesi, İsrail cephesinde büyük rahatsızlık yaratmaktadır.  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son olarak gerçekleştirdiği Almanya ziyaretinde Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un yanında "Bizim İsrail'e borcumuz yok. Borçlu olsak bu kadar rahat konuşamayız. Ama borçlu olanlar, rahat konuşamıyorlar. Biz Holokost cenderesinden geçmedik. Öyle bir durumumuz da yok." cümlelerini kurarak Batı ülkelerine ders vermesi, vicdanı ve adaleti güçlü olan herkesin takdirini kazanmıştır.

Türkiye’nin vahşet karşısında etkili duruş sergilemesi, İsrail’in Türkiye’ye karşı kara propaganda refleksini de harekete geçirmiştir.

Bunlardan birisi de Netanyahu’nun sözcüsü Ofir Gendelman’ın, X hesabından Netanyahu’nun şöyle dediğini paylaşması olmuştur:

“Terörizmi destekleyen güçler var: Onlardan biri de Türkiye lideri Erdoğan. Erdoğan İsrail’i terör devleti olarak adlandırıyor ancak Hamas’ın terör eylemlerini destekliyor. Kendisi Türkiye’deki köyleri bombaladı. Biz ondan ders almayacağız.”

Türkiye’deki kanalizasyon kanalı Halk Tv ve benzerleri de bunu “Netanyahu'dan Erdoğan'a Sert Yanıt! 'Kendisi Türk Köylerini Bombaladı...” diye haber yapmış. “Netanyahu’dan alçaklık, hadsizlik, küstahlık” diyememişler!

Türkiye terörle mücadele altında hangi gün köy bombalayıp çocukları ve sivilleri öldürmüş? Değil Erdoğan’ın Başbakanlığı, Cumhurbaşkanlığı dönemleri, hiçbir başbakan ve Cumhurbaşkanı dönemi terörle mücadele adı altında sivil katliamı yaşanmamıştır. Fakat ABD ve İsrail’in Siyonizm hedefleri için desteklediği terör örgütü PKK, köyleri basıp çoluk çocuk demeden masum insanları aynı İsrail gibi öldürmüştür. Ha teröristbaşı Netanyahu ha teröristbaşı Öcalan. Aralarında hiçbir fark yoktur.

Türk devleti, terörle mücadelede Türkiye sınırları içinde bir tane sivile zarar vermediği gibi, Suriye’de Zeytin Dalı Operasyonu yapmış orada da bir tane sivile zarar vermemiştir. Zaten Türkiye bir çocuk öldürmüş olsaydı tüm dünya onun için ayağa kalkar ve Türkiye’nin terörle mücadelesini onun üzerinden engellemeye çalışırdı.

Netanyahu 2017 yılında da benzeri alçak cümleleri "Kendi ülkesinde Kürt köylerini bombalayan, gazetecileri hapse atan, İran'ın uluslararası yaptırımları delmesine yardım eden ve Gazze dahil teröristlerin masum insanları öldürmesine yardım eden bir liderden ahlâk dersi alacak değilim." şeklinde kurmuştu.

İşin tuhaf tarafı Netanyahu’nun "Kendi ülkesinde Kürt köylerini bombalayan Erdoğan” iftirasını güncellediği şu günlerde, Ekrem İmamoğlu’nun emanetçisi CHP Genel Başkanı Özgür Özel de “Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu, Roboski ile helalleşeceğiz dedi. Suç bizde değil Tayyip Erdoğan bombalattı orayı, o köylüler onun emriyle öldürüldü. Orayla da helalleşeceğiz dedi. Bu güzel bir şey” cümlesiyle Netanyahu’ya sinyal göndermiştir.

Terör örgütü PKK’ya karşı yapılan mücadele için "Kimyasal silah kullanıldığı iddialarına ilişkin görüntüleri izledim. Kimyasal silah insanlığa karşı bir suçtur.” ve “15 köylüyü helikopterden atan, köyleri yakıp bombalayan bu TSK değil mi?” iftirasını atan Sezgin Tanrıkulu için “Tanrıkulu bunları şaibe kalmasın diye soruyor. Kendi milletvekilimi linç ettirmem" sahiplenmesini gösterdiği için, Özgür Özel’in Netanyahu gibi konuşması, ona sinyal göndermesi hiçbirimizi şaşırtmaz.

ABD, İsrail’i vahşetleri noktasında nasıl destekliyorsa terör örgütü PKK’yı da Ortadoğu’daki hedefleri için desteklemektedir. CHP’de bu üç şeytan arasında kendine yer edinmeye çalışmaktadır.

Türk ordusu dünyanın en merhametli ordusudur. Hiçbir savaşında, mücadelesinde çocukları, sivilleri hedef haline getirmemiştir. Türk Ordusu’nun terörle mücadelesi bunun ispatıdır. Türk Ordusu’nun işgalden kurtardığı Karabağ’da bir tane Ermeni sivilin burnunu kanatmaması da dünyanın gözü önünde BM raporlarına kadar girmiştir. Oysa Ermeniler Karabağ’ı işgal ettiğinde Türk çocuklarını işkenceyle öldürmüş, oradaki Türklere büyük zulümler yapmıştı.

İsrail’in “Kendisi Türkiye’deki Kürt köylerini bombaladı. Biz ondan ders almayacağız.” kara propagandası ile kendi vahşetlerini meşrulaştırmaya çalışması alçaklığından başka bir şey değildir. Bu kadar kısa bir sürede, bu kadar çocuk katliamı yapan başka bir gaddar ülke olmamıştır. Kendisi bir köy bombalamayı bırak, 2 milyonu aşan nüfusu olan Gazze’yi içindeki canlarla birlikte haritadan silmeye kalkmaktadır.

Ne bebek katili Netanyahu ne bebek katili PKK ne de içine Netanyahu ve PKK kaçmış CHP, iftiralarıyla Türk ordusunun insanlık duruşunu sorgulayamaz.