Çapsızlar besin kaynağınız değil miydi?
ÇAPSIZLAR BESİN KAYNAĞINIZ DEĞİL MİYDİ?
Çıkan haber ve tartışmalardan biliyorsunuz Meral Akşener’in partisi İP’in maddi olarak en çok beslendiği CHP Büyükşehir Belediyeleri Ekrem İmamoğlu’nun başkanı olduğu İstanbul ve Mansur Yavaş’ın başkanı olduğu Ankara’dır. Bu partinin mensubu milletvekillerinin aldığı ihaleler, Meral Akşener’in kocası ve oğlunun adının karıştığı akçeli işler, partinin seçim hazırlıkları için yapılan maddi yardım iddiaları hep Ankara ve İstanbul odaklıdır.
İP Samsun Milletvekili Bedri Yaşar’ın Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı 107 milyon liralık ihale, Cem Uzan’ın henüz cevap verilmeyen “Ekrem İmamoğlu’nun Meral Akşener’in oğlu ve eşiyle ticari ilişkileri var. Böyle bir sarmalın içinde kimse kimseden hesap sormuyor.” iddiası ve Sabah gazetesi yazarı Şebnem Bursalı’nın henüz cevap verilmeyen “İmamoğlu, İP'in medya ve tanıtım için harcadığı 80 milyon TL'lik faturasını üstlendi” haberi bunların örnekleridir. Daha bunlara benzer nice ihale ve kadrolaşma haberi medyada yer almıştı.
Meral Akşener’in bu hizmet çapsızı iki belediye başkanını Cumhurbaşkanı adayı yapmak için uğraştığı ve aslında Ekrem İmamoğlu için büyük çaba verdiği gerçeğini göz önünde bulundurursak, bugün sanki bu iki belediye başkanına tavırlı gibi görünmesi çok şüphelidir.
Geçtiğimiz hafta bir konuşma yaptı, resmen her iki ismi çapsızlıkları içine gömdü. Herhalde iki belediye başkanı o konuşmadan sonra bol bol “Besle kargayı oysun gözünü” atasözünü rehber edinmişlerdir.
Meral Akşener’in TBMM Grup Toplantısı’nda Nihal Atsız’ın şiiri üzerinden Mansur Yavaş’a “Korkak Yavaş” dediği iddiası her yerde haber oldu. Parti sözcüsünün “Öyle bir şey yok” dese de bu iddiaya konu olan şiirin bölümü şöyle:
“Kopunca bir büyük savaş
Er tez gider, korkak yavaş
Yüreksize akçayla aş
Erlere meydan görünür”
Aynı gün gerçekleştirdiği konuşmasında Ekrem İmamoğlu’nun da çapsız bir belediye başkanı olduğunu “büyük şehirlerimizde ulaşım hizmetlerinin başarısından söz etmek mümkün değil” sözleriyle ifade etmesi “gerçekten neler oluyor?” dedirtmiştir.
Türkiye’de ulaşım sıkıntısı dendiğinde ilk akla gelen Ekrem İmamoğlu ise yüzüne tükürsen “Yarabbi şükür” diyen modeller gibi “İstanbul adı geçti mi? Ben üstüme alınmadım. Belki Akşener başka bir şeyi kastetmiştir. Genelleme yaparak bir tespitte bulunduğunu düşünüyorum. Hiç üstüme alınmadım.” demiştir.
Meral Akşener sen bu sözlere muhatap ettiğin çapsızları Cumhurbaşkanı adayı olarak düşündün öyle mi? Senin siyasi çapsızlığında böyle bir şey işte…
Canciğer kuzu sarması iken bu hallere nasıl düştünüz onu da “Hür ve müstakil şekilde seçimlere gireceğiz” sözünüzde durup durmadığınızda daha iyi anlayacağız.
Neyi perdeliyorsunuz?
Neyi gölgeliyorsunuz?
Neyin hazırlığındasınız?
Neyin üzerini kapatıyorsunuz?
Neyin pazarlığını yapıyorsunuz?
Bu soruların cevabı belki oynanan tiyatroları daha iyi anlamamızı yahut bundan sonraki süreçlerde yaşanacakları hissetmemizi sağlayacaktır.
Meral Akşener’in siyasette vefasının olmadığını gezdiği tüm partiler bilir ama partisine bu kadar kıyak yapmış belediye başkanlarını kısa süre içinde aşağılaması da izaha muhtaçtır.
Seçimlere “Hür ve müstakil” gireceğiz diyen İP’in hiçbir yerde kazanma şansı yok. Bunu kendileri de çok iyi biliyor. Bunu herkes bildiği için geçmişteki tüm seçimlere “CHP-HDP ittifakıyla” girmiş Meral Akşener’in bu hali de doğal olarak sorgulanıyor. Herkesin merak ettiği “Acaba oynanan oyun nedir?” şeklindedir. Seçimlere çok kısa bir zaman kaldı, ne yapmaya çalıştıklarını daha net anlayacağız. Meral Akşener yine “Hür ve müstakil” sözünden döner ve CHP’nin İP’ine tutunacak olursa, aynı zamanda PKK’nın yeni siyasi uzantısı DEM’in de ipini tutmuş olacaktır. Bu üçlü yan yana olmazsa kendi hesaplarına bir şey başarmaları mümkün değildir. O yüzden oyun içinde oyun oynayanları bekleyip görelim.