Kendilerini tanımayanların dağıttığı broşür
Hukukun cevaz verdiği ve demokrasinin açtığı alan içinde herkes herkesi eleştirebilir, herkes herkesi protesto edebilir. Hukuk tamam, demokrasi tamam da bir şeye eleştiri yaparken bir şeyi protesto ederken birazda yanında akıl, mantık olması gerekmez mi?
Türk siyasetine girdiği günden bu yana CHP ve HDP yancısı olan İP isimli bir parti var. Son seçimlerden sonrada bu yılan kendi derisini değiştirmekle meşgul… Bu partiden her saat başı bir istifa haberi geliyor. Sürekli skandallar baş gösteriyor. Dün siyasal Kürtçü/Bölücülerle siyasal menfaat peşinde koşuyorlardı, şimdilerde ise bu kara lekeyi temizlemek için kılıktan kılığa giriyorlar. MHP gibi milliyetçi bir partiye karşı her türlü tezgâhı, oyunu deneyip gidenlerin kurduğu yeni partilerin üzerinden, hangi güç yaptıkları “HDP Kürt siyasal hareketinin temsilcidir” yorumunu temizleyebilir ki?
İşte zihinlerde böyle yeri olan bir partinin bazı gençleri, hazırladıkları broşürleri dağıtırken gözaltına alınmışlar. Siyasi broşür dağıtmak, emniyetten alacağın izne tabidir. Zaten o dağıttıkları broşür için izin almış olsalar sonradan gözaltı kararı olmazdı.
İstanbul'daki bu gençler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin fotoğraflarının olduğu "Türkiye'nin Araplaşması için oyunuzu bize vermeye devam edin" yazılı, üzerinde AK Parti ve MHP oy pusulası gösteren broşür dağıtmışlar…
"Mesela benim oğlum, Habitat (Derneği) bünyesinde, sosyal sorumluluk projesi olarak; Kayseri'de, Mersin'de ve İzmir'de Suriyeli gençlere start-up deniliyor ya 'girişimcilik' anlattı." diyen Meral Akşener’in düşüncelerine bakarsak bu İP’in, İP’siz sapsız gençleri için iddialı bir broşür dememiz gerekiyor.
Meral Akşener’in oğlu “Suriyelilere, Türkiye'de kendi işlerini kurma” dersleri verecek, İP’in hangi dünyada yaşadıklarını ve nereye ait olduğunu bilmeyen gençleri de Suriye’de güvenli bölge oluşturmak için 2016 yılından beri en büyük askeri operasyonları yapan Cumhur ittifakını “Araplaşmak için” oy verilecek adres olarak gösterecek… Ne tuhaf bir durum değil mi?
İşin asıl tuhaf tarafı nedir biliyor musunuz?
Türk devleti ve hükümeti, terörden arınmış güvenli bölge oluşturarak Türkiye’deki sığınmacıları vatanlarına tekrar göndermek için, Zeytin Dalı Operasyonu yapmaya kalktığında HD(P)KK ve CHP’den bile önce karşı çıkan bu broşür dağıtan gençlerin Partisi İP idi.
Bu parti resmi açıklamasında ne demişti? "Tek adam rejimini kalıcı kılmaktan başka hiçbir amaca hizmet etmeyecek ve beka sorunu yaratabilecek Afrin savaş senaryolarına İYİ Parti tamamen karşıdır."
Zeytin Dalı (Afrin) Operasyonu’nda kaç terörist öldürüldü?
4600 YPG’li terörist…
Afrin şimdi kimin kontrolünde?
Türkiye’nin destek verdiği Suriye Milli Ordusu’nun…
O dönem sıkı sıkıya CHP ve HD(P)KK’nın yanında duran İP’e uyulsa bu olur muydu?
O halde MHP’li ve AKP’li gençlerde broşür hazırlayıp “Türkiye’nin PKK’laşması, YPG’leşmesi için oyunuzu İP’e verin” derse bunun karşısında kim ne diyebilir?
ABD destekli terör örgütü YPG’nin Suriye’de sözde Kürdistan kurmasını isteyen CHP ve HDP ile son seçimlere ittifak kurarak girmediniz mi?
Siirt’te “Şu an sizin bulunduğunuz yer 'Kürdistan'dır diyen bölücü soytarıya ““Sen burayı Kürdistan olarak tarifleyebilirsin başkası için de farklıdır.” demediniz mi?
Parti program taslağında "Fırat'ın ötesinin Kürdistan, batısının da Türkiye olarak kalmayacağı asla akıldan çıkarılmamalıdır” diye bölücü/Kürtçülere “gel gel” yapmadınız mı?
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Kemal Kılıçdaroğlu’nu beraber desteklediğiniz Kandil ve Yeşil Sol alçakları, Türk devletini sürekli tehdit etti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Van mitinginde “Dişe Diş, kana kan. Seninleyiz Öcalan” sloganları atıldı. İçinizden bir tane şeref sahibi bu ihanetlere karşı çıkamadı ve sırf seçim kaybetmemek için cevap dahi veremedi.
Demek ki, sizin ırkçılık anlayışınızda terör örgütü PKK/YPG’yi oluşturan unsurlara sempati ile bakmak, Suriye Milli Ordusu içinde bulunan ve aşiret olarak YPG ile mücadelemizde Türk Ordusuna destek veren Araplara nefretle bakmak var…
Bu broşürü dağıtığı için gözaltına alınan gençler, 2012 yılında kaç yaşındaydı bilmiyorum ama ben Suriyeli sığınmacıların Türkiye’ye gelmeye başladıklarında bugün tartışılan konuları o tarihlerde ilk yazan ve uyaran yazarlardan birisiyim. Bu süreçte de onlarca yazı yazdım. Çizgimizi belirleyen Liderimiz Devlet Bahçeli de sığınmacıların yurtlarına gönderilmesi konusunda defalarca en makul, en mantıklı ve en net açıklamaları yaptı. Bazı ruh hastalarının dediği gibi o insanlar mancınıkla atılmıyor işte…
Sığınmacıların gelmesine sebebiyet veren, Suriye meselesinde “Stratejik Derinlik” denilen çukurluğun mimarı Ahmet Davutoğlu ile ittifak yapacaksın, Suriye’de terör örgütü YPG’ye sürekli güzellemeler yapan, Türk Ordusu’nun Irak ve Suriye’de terörle mücadele operasyonlarıyla “güvenli bölge” oluşturmasına karşı çıkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı için, içinde PKK’nın siyasi uzantısı Yeşil Sol’un da olduğu ittifaka oy vereceksin sonra da “Araplaşma” hikâyesi okuyacaksın… Sizin hikâyenize ne yazalım? Amerikanlaşma, İsrailleşme, PKK’laşma, YPG’leşme, HDP’leşme olur mu? Bunlar içinde kuyruk sallamadığınız var mı?
Bir kere durduğunuz yer, bu tür eleştiri ve eylem yapacağınız yer değil…
Bu yaptıklarınızla sadece kaosu, krizi ve provokasyonları tetikleyen figüran olursunuz. HDP’yi Kürtlerin temsilcisi yaparak, Kürtleri PKK’nın/Amerika’nın kucağına iterek, sonradan sığınmacı olarak gelenler değil yüzyıllardır özellikle Şanlıurfa, Hatay, Mersin, Adana, Mardin, Siirt gibi illerde kardeşlik hukuku içinde yaşayan, yaşadığı vatana ve bayrağına saygılı Arap kökenli insanları da kapsayacak şekilde “Çöl faresi bedeviler” diye hakaret etmek kime hizmettir?
Ortada bir mesele varsa bunun çözümü zaten ne bu tür bir yoldur ne de sizin zekâ sahiplerinin yapacağı propagandalardır.
Girdikleri tüm seçimlerde PKK’nın siyasi uzantılarıyla ittifak yapanların Türkiye’de hiç kimseye vereceği bir ders yoktur.
O broşür dağıtan gençler hem durduğu yeri öğrensinler hem de Genel Başkanları Meral Akşener’in oğlunun “Suriyelilere, Türkiye'de kendi işlerini kurma” adına verdiği dersleri bir araştırsınlar, belki kendilerine de ufuk açıcı katkı sağlar…