Konuştukça batanlar ve vizyonu ortaya çıkanlar!
Beş yıldır ‘Ağustos Böceği’ diye anılan “tatilci, gezginci” Ekrem İmamoğlu, seçime girdiğimiz son bir ayda kendi kendine “Atom karınca gibi çalışıyorum atom karınca.” cümlelerini kurarak kendini tanıyan herkesi gülmekten öldürüyor. Hatta bu cümleden sonra hayal dünyasının sınırlarını aşarak “Atom karınca diyorum ama şimdi yeni bir canlı türü arıyorum. Biz atom karıncayı bile geçmeye niyetliyiz.” cümlesini dahi kurdu.
Ekrem İmamoğlu, eğer CHP üzerindeki hesaplarından yahut Cumhurbaşkanı adayı olma hevesin adına olan çalışmalarından bahsediyorsan inan atom karınca gibi çalıştığın çok doğru. O yüzden İstanbul’da belediye başkanlığı görevinin başında hiç durmadın ya zaten. CHP içinde tepki gördüğün halde Karadeniz turları düzenledin, Güneydoğu’ya gidip HDP’lilerle birlikte sırnaşık pozlar verdin, Türkiye’nin her yerinde görevin olmadığı halde mitingler düzenledin.
İstanbul halkına gelince Ağustos böceği, iş siyasi hesaplarına gelince atom karınca gibiydin. Senin tek özetin budur. Selde, depremde, karda nasıl bir yönetici karakterine sahip olduğunu Türkiye’nin tamamı gördü.
Çakma Atatürkçü Yılmaz Özdil’in şimdi “Çeyrek asırdır bir Ekrem çıksın diye bekliyorduk” diye ona yalandığına bakmayın, o günlerde “O hassas günde tatile gidersin, kaybedersin!” diyordu. O kaybetme günü yaklaşıyor!
Bir insanın iktidar karşıtlığını tatmin etme yahut kişisel menfaati yoksa Ekrem İmamoğlu’nun 5 yıllık İBB Başkanlığını savunması mümkün değildir. Ekrem İmamoğlu’nu savunmak zaten İstanbul halkına hakarettir. Eğer İstanbul’da yaşayıp da bir de Ekrem İmamoğlu’nu destekliyorsa bir kişi, kendi intihar yolunu böyle tercih etmiş demektir.
Ekrem İmamoğlu’nun intiharı da şu an için ortada görünmek ve konuşmak olmaktadır. Geçtiğimiz gün Haber Türk’e çıktı ve onun iticiliğine katlanarak ilk defa uzun bir süre dinledim. Panik, gergin, sinirli ve hafızasını kaybetmiş haliyle filmin sonuna geldiğini neredeyse herkese gösterdi.
Program bitince bende oluşan düşünce sadece “Ekrem İmamoğlu intihar etti” şeklinde olmuştur. Ben bu düşüncemi kaleme almadan önce iktidar düşmanlığı için kin, nefret, öfke saçarak CHP’ye çalışan Can Ataklı gibi bir gazeteci bile “Dün akşam İmamoğlu hazırlıksız yakalanmış. Sosyal medyada aleyhine pek çok şey var. Ortaya kötü bir manzara çıkmış. Ekrem İmamoğlu keşke yayına çıkmasaydı dedim.” diyerek hayal kırıklığı içinde olduğunu göstermiştir.
Bir iktidar muhalifi olan ve büyük ihtimal oyunu CHP-DEM ikilisine veren gazeteci Cüneyt Özdemir de; "Habertürk çok iyi hazırlanmış. Ekrem İmamoğlu'na 2019'daki vaatlerini çıkarıp sormuşlar. Bunu, bunu ne yaptın diye. İmamoğlu çok iyi top çeviriyor, ağzı da iyi laf yapıyor ama kendi kalesine gol atabiliyor. Soruyorlar, "hatırlamıyorum" diyor lafı döndürüyor. Murat Kurum hemen golü 90'a çakmış." Diyerek Can Ataklı’nın yorumuna benzer bir gönderme yaptı.
Genelde herkesin gördüğü manzara bu olmuştur. Ekrem İmamoğlu Haber Türk’e çıkmakla sadece sonunu hızlandırmıştır. 2019 yılındaki vaatleri sorulduğunda “Hatırlamıyorum” diye geçiştiren Alzheimer olmuş bir belediye başkanına, bir beş yıl daha veren de Alzheimer olmuş demektir.
Ekrem İmamoğlu, tarafsız ve objektif soru soran gazetecilerin karşısına iki kere daha çıksın, o saatten sonra CHP Genel Başkanlığı bile onun için tamamen hayal olur. Çünkü Ekrem İmamoğlu sosyal medya algısının ve trol gibi çalışan gazetecilerin şişirdiği bir figürdür. Onlar da Ekrem İmamoğlu’nu öyle bir şişirdiler ki, 2019’da İBB Başkanı olur olmaz “Cumhurbaşkanı olacak adam” muamelesi yaparak, İBB’nin tüm sorumluluklarını unutturdular. Bugünlerin hızlıca geleceğini hiç hesap edemediler.
Yazın eğlenen, gezen ve kış için hiçbir hazırlık yapmayan Ağustos böceği, çalışkan karıncaya gelmiş, karınca da ona 'Ağustos böceği kardeş sen de çalışsaydın şimdi aç ve açıkta olmazdın,' demiş ya… Ekrem İmamoğlu’nun hali de aynı böyle… 5 yıl hiçbir çalışması ve hazırlığı olmadan gelmiş şimdi oy istiyor, yeniden yetki istiyor.
Üstelik ekrana çıkıp 2019’daki vaatlerini hatırlamadığını söyleyerek adeta İstanbul halkıyla dalga geçiyor. İstanbul’da yaşamayı eziyet, zulüm haline dönüştüren Ekrem İmamoğlu’na hizmet mahrumu CHP’liler oy verecek mi? Bu sorunun cevabı bile “Vakit tamam! Yolcusun Ekrem” sonucunu çıkarır.
Aynı durum Ankara’da Mansur Yavaş için geçerlidir. İki kere televizyon programına çıktı ve herkese “Keşke hep ‘Az Laf’ sınırlarında kalsaydın” dedirtti. Mansur Yavaş da tıpkı Ekrem İmamoğlu gibi hiçbir şey yapmadan her şey yapmış rolünü oynayanlardan… Turgut Altınok, Ankara’da olanları-olmayanları anlattıkça Mansur Yavaş balonu sönmeye başladı. Cumhur ittifakının Adayı Turgut Altınok’u geçtiğimiz günlerde Haber Türk ekranlarında izledim. Yıllardır sürdürdüğü Keçiören Belediye Başkanlığı’nda hayata geçirdiği kendi projelerini anlatırken, Ankara’nın şu an ki meselelerine ve çözüm yollarına dair vizyonunu da sunumuna ekleyince Mansur Yavaş’ın bir kasabada belediye başkanlığının bile ona fazla olduğunu bir kez daha anladım. Ankara’da siyasi görüşü ne olursa olsun, belediyecilik hizmeti almak isteyenin muhakkak Turgut Altınok’a ABB Başkanlığında bir fırsat vermesi gerekmektedir. Mansur Yavaş’a beş yıl o fırsat verildi, o da boşa giden beş yıl oldu.
Mansur Yavaş zaten bu seçim döneminde belasını buldu. İyi Parti’nin ABB adayı Cengiz Topel Yıldırım, ABB’deki yolsuzlukları, ihale usulsüzlüklerini, bankamatik çalışanlarını, trol ordusunu, vaat edip hayata geçirilmeyen projeleri anlattıkça Mansur Yavaş’ın kimyasının bozulduğu çok net anlaşılıyor. Cengiz Topel Yıldırım’ın daha düne kadar Mansur Yavaş’ın CHP’den yoldaşı olması, bugün ise 10 ay öncesine kadar kendini destekleyen İYİ Parti’nin ABB adayı olması bu kimya bozma halini bizim adımıza daha renkli hale getirmektedir.
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı sık sık objektif televizyon kanallarına çıkarın zaten halk nazarında “tanıdıkça sevmezsiniz” noktasına gelecekleri kesindir.
Keşke İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ile Murat Kurum, Ankara’da Mansur Yavaş ile Turgut Altınok bir televizyon programına beraber çıksalar da vaatlerini, projelerini, ne yaptıklarını ve ne yapmadıklarını anlatsalar. Murat Kurum ve Turgut Altınok’un onlara göre vizyon ve güven farkı kendisini hemen hissettirecektir.