Deniz zevzek oldu ve Zeyrek kuşunu yakaladık!
Hürriyet gazetesinin eski Ankara temsilcisiydi, haftada iki kere köşe yazısı yazıyordu. Doğan Medya Grubunun, Demirören Holdinge satılmasının ardından Hürriyet gazetesinden ayrıldı ve müzelik solcuların barındığı Sözcü gazetesine geçti. Burada köşe yazarlığı yapıyor. Her akşam da haber kanallarının bir programında sinsi, kurnaz yorumlarla CHP-HDP-İP cephesinin avukatlığını yapıyor. Adeta dili çözüldü. Deniz Zeyrek, oldu Deniz Zevzek.
CHP ve yancılarını aklamak, paklamak için kendini öyle zorluyor, öyle sinsi cümleler kuruyor ki, özel yetiştirildiğini anlamak için dikkatlice dinlemeniz yeterlidir.
Yine bir televizyon programında Kemal Kılıçdaroğlu’nun YPG’yi övme ve koruma konusu konuşulurken, bu zevzek, sinsiliğini yine devreye sokmuş ve CHP avukatlığı yapmıştı.
Ben de sosyal medya hesabımdan onu da etiketleyerek “Deniz Zeyrek ne boş, ne gereksiz adamsın, CHP'yi savunmak adına "Suriye'de ilk şehit olan askerin ailesi CHP'liydi" diyorsun. Bu mantığına göre de "YPG vatanını koruyan oluşum. Terör örgütü değil", "YPG bize saldırmaz" diyen Kılıçdaroğlu da o askerimizin katili mi? @Deniz_Zeyrek “ twitini atmıştım. Beni bu twitimden sonra hemen engelledi.
“Zeyrek kuşu iki ayağından tutulur” diye bir atasözümüz vardır. Anlamı da “İşini hileyle, kurnazlıkla yürütmekte olan kişi, bir zaman gelir ki kurnazlığını kullanamaz; yakayı ele verir” şeklindedir.
Biz de Deniz Zeyrek’i dilinden, kaleminden, zihninden, ilişkilerinden tutalım bakalım altından ne çıkacak?
Geçtiğimiz günlerde yine bir haber kanalında Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı konuşulurken, bu Deniz Zevzek de bu konuyla ilgili, MHP lideri Devlet Bahçeli’yi suçlayan ifadeler kullanmıştır.
“Kılıçdaroğlu, PKK ile iş birliği yaptı algısı yaratırsanız” cümlesiyle başlayan ve “Yaşanan olayları eleştiriyorsanız amasız bir şekilde eleştirin. ‘Gitmemeliydi’ gibi cümleler kullanmayın” diyerek, direkt MHP lideri Devlet Bahçeli’yi hedef almıştır.
MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin, Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıya ilk yorumu “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir şehidimizin cenaze namazına katılmak için gitmiş olduğu Akkuzulu Mahallesi'nde karşı karşıya kaldığı olaydan memnuniyet duymak mümkün değildir. Bu bir siyasi partinin, hele hele iktidar partisinden sonra Mecliste sayısal çoğunluğu bulunan bir siyasi partinin liderine yapmak yakışık almaz, kabulü mümkün değildir” şeklinde oldu mu? Oldu.
Milliyetçi bir lider, elbette olayları sebep-sonuç ilişkisinde değerlendirecektir. MHP Llderi Devlet Bahçeli olayı kınadığı gibi, HDP ile ittifak yapmış, Kandil’den Murat Karayılan’ın, cezaevinden terörist Demirtaş’ın oy desteğini almış, şehit cenazesinden 2 gün önce yüzlerce kişinin katili olan terörist için “Demirtaş’ın çizgisini beğeniyoruz” açıklaması yapmış CHP’nin bir Genel Başkanının gideceği yere dikkat etmesinin gereğini vurgulaması Deniz Zevzek ve benzerlerini niye rahatsız ediyor?
Bu sicil sahibi olan Kemal Kılıçdaroğlu’nu kim şehit cenazesinde çiçeklerle karşılar?
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Bir siyasi partinin lideri nereye, nasıl gideceğini kendisi araştırmalı, danışmanlarına sormalı, parti yöneticileriyle görüş alışverişinde bulunulmalı. Ve ondan sonra da eğer gitmeyi çok uygun bir zemin olarak görüyorsa, her türlü ihtimalin de tedbirini alarak gitmesi lazımdır. Şimdi Çubuk Akkuzulu Mahallesi’nde en son mahalli idareler seçimlerinde Cumhur İttifakı 1260 oy almış, yüzde 73.30 oranında. CHP artı İP ittifakı 169 oy yüzde 9,83. Yani gerilim içinde yapılmış olan bir seçim iddiası var, bu seçim ortamında siz yüzde 9 oy aldığınız yere Mehmetçik'in cenaze namazına katılmak için gitmeyi düşünüyorsunuz. Ama orada karşılaşacağınız bir olayı neyle izah edeceksiniz?” sözünü biraz aklı ve beyni olan kim olursa olsun gayet net anlar.
Yani özet olarak Sayın Bahçeli diyor ki; “HDP ile ittifak yapmışsın, PKK ile bu derece yakınlık kurmuşsun, Cumhur İttifakı'nın % 73 oy aldığı yerdeki şehit cenazesine giderken niye özen göstermiyorsunuz, yaşanacakları niye hesaba katmıyorsunuz?” demiştir. Şehit ailesi bile, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun gelmesine çok üzüldük” derken kime ne anlatacaksınız?
Kaldı ki, Kemal Kılıçdaroğlu özellikle son dört yıldır gittiği her şehit cenazesinde CHP-PKK yakınlığından dolayı sürekli protesto edilen biridir. Bozkurt Caps isimli sosyal medya sayfası, Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı 13 tane şehit cenazesinden görüntüleri yan yana getiren video ile bunu paylaşmıştır. Merak edenler oradan izleyebilir.
Tüm bu anlattıklarıma CHP’li yetkililer cevap vermiyor, veremiyor. CHP ve yancılarının sinsi bir avukatı olarak cevap verebilir misin Deniz Zevzek?
PKK ve HDP ilişkisi bu derece ayyuka çıkmış bir CHP’nin, şehit cenazelerine katılması sence uygun mu?
Hürriyet’te yazarken “HDP tabanının desteği olmadan CHP’nin şansı düşüyor” tespitleri yapan, “Genel seçimlerde HDP’ye kaybettiği oyları ile İstanbul, Mersin, Adana gibi kentlerde HDP’nin oylarını alabilecek adaylar gösterebilir” diyerek CHP’ye akıl veren sendin… Kemal Kılıçdaroğlu da zaten bu verilen aklı Ahmet Türk ile ittifak görüşmesi yaparak ve orada temelini atarak hayata geçirdi.
O halde PKK’nın siyasi taşeronu olan HDP ile CHP’nin ittifakını da en iyi bilen sensin… Şehitlerimizin katilleriyle ittifak yaparsan, şehit cenazesine olay yerine gelen katil muamelesi görmez misin?
Deniz Zevzek’in MHP ile bir derdi olduğu kesindir. Bunda şüphemiz yoktur. Ama kimin hesabına çalıştığı ve onu kimin yönlendirdiği de çok önemlidir.
Mesela Kanada’da yaşayan FETÖ elemanı Faruk Arslan’ın, 9 Haziran 2014 tarihinde 28 Şubat süreci ile ilgili “Hizmet Hareketinin Yakın Tarihi” adlı yazısında “Bu operasyonda kullanacak dezenformasyon malzemesini bize getiren Radikal gazetesinden Deniz Zeyrek de teşekkürü hak ediyor “ cümlesi bize bu konuda ışık tutuyor.
Deniz Zevzek’in şimdi yazmaya başladığı Sözcü gazetesinin müzelik solcu yazarlarından Emin Çölaşan’ın Fethullah Gülen’le ilgili yazdığı bir yazıda Deniz Zeyrek’in adı da geçiyordu.
Teröristbaşı Fethullah Gülen, kalp rahatsızlığı geçirdiği dönem kendisine geçmiş olsun dileklerini iletenlere Zaman gazetesinde tam sayfa ilanla teşekkür etmişti. Emin Çölaşan bunu köşesine “Cemaatin yayın organı olan televizyonlarla birlikte Zaman gazetesi de bu haberi kamuoyuna duyuruyor… Ve hemen ardından siyasetçiler, gazeteciler, büyük iş adamları dahil herkes Pensilvanya'ya geçmiş olsun mesajları gönderme yarışına giriyor. En önemli kişiler telefonla arıyor. İnsanlık görevi!.. Hocamız bu yoğun ilgi nedeniyle çok mutlu oluyor ve Zaman gazetesinde kendi imzasıyla iki adet tam sayfa teşekkür ilanı yayınlatıyor. Dediğim gibi, o sırada ortalıkla FETÖ metö yok! Herkes insanlık görevini (!) yerine getirmek için adeta kuyruğa giriyor…” cümleleriyle taşımıştı. Bu yazısı içinde ayrıca Deniz Zeyrek’in adının geçtiği şu cümleyi kurmuştu: Peki gazeteciler kim?..(Hepsi üst düzey görevli.) “Enis Berberoğlu, Nuh Albayrak, Erhan Başyurt, Eyüp Can, Mustafa Çelik, Zahid Akman, Metehan Demir, Nuri Elibol, Mustafa Kartoğlu, Abdülkadir Selvi, Deniz Zeyrek.” Hepsi de insanlık görevini yerine getirmiş!
Deniz Zeyrek daha sonra Emin Çölaşan’a “Emin Abi, bugün Zaman gazetesinde Gülen'e geçmiş olsun ilanındaki isimleri yazmışsınız. İlanda benim de ismim var. Gülen'e geçmiş olsun falan dilemedim“ diye açıklama yollamıştı.
Elbette Deniz Zevzek’e FETÖ’cü yaftası vurma basitliği yapmak istemiyorum. Bu örneklerden, sadece Deniz Zevzek’in sahibini bulmaya çalışıyorum. Deniz Zevzek'in, sahibinin sesi olduğu ortaya çıktı. Kurnazlığın, sinsiliğin bize sökmez Deniz Zevzek… Biz Zeyrek kuşunu yakalarız.