Nerede yürekli savcılar?

CHP’de en çok konuşulan isimlerin başında CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu geliyor. Neredeyse ‘Kemal Kılıçdaroğlu’ndan fazla konuşulmaya başlandı’ dersek abartmış olmayız.

İstanbul İl Başkanı olduğunda sosyal medya paylaşımlarıyla gündem olmuştu. 31 Mart yerel seçimleri sonrası yine o gündem üzerinden konuşulmaya devam ediyor. Bu konu konuşuldukça da Canan Kaftancıoğlu asla geri adım atmıyor. Hepsini de gururla sahipleniyor. Ve aynen şunları söylüyor : “Açıklamalarımın parti politikalarıyla ayrışan hiçbir yanı yok.”

Sosyal medya paylaşımlarında Atatürk düşmanlığı yapıyor, ezan düşmanlığı yapıyor, İslam diniyle dalga geçiyor, sözde ermeni soykırımını savunuyor, PKK’nın siyasi uzantılarına destek veriyor, teröristlerin ardından ağıt yakıyor, devlet düşmanlığı yapıyor, 15 Temmuz darbe girişimine destek veriyor… Bunlar CHP’nin politikalarıyla ayrışmıyormuş!

Allah var biz de aynen böyle düşünüyoruz. CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu döneminde getirildiği çizgi budur.

Zaten Canan Kaftancıoğlu’nun açıklamaları CHP’nin politikalarına ters düşse Türkiye’nin en büyük iline il başkanı yapılır mıydı?

Canan Kaftancıoğlu CHP İstanbul İl Başkanı seçilir seçilmez sosyal medya hesabı üzerinden terör propagandası yaptığı iddiası ile soruşturma açılmıştı ama bu soruşturma kendisini pek etkilemiş gözükmüyor.

Canan Kaftancıoğlu'na katıldığı bir televizyon programında 2013 yılındaki PKK kurucuları arasındaki terörist  Sakine Cansız’la ilgili şu tweetleri konusunda düşüncelerinin değişip değişilmediği soruldu:

"İnsanlık tarihi kadın ile başlar. İnsanlık kadına yapılanlarla kaybeder" demiş Sakine Cansız. Ve insanlık kaybetti."

"Üç kadın sözünü uzak, resmi, sıradanlaştırıcı buluyorum. 'Üç devrimci kadın' denmeli. Devrimci oldukları için öldüler."

PKK kurucusu terörist Sakine Cansız’ı terörist olarak görmediğini söyledi ve şunu ekledi : "2013'te ne söylediysem aynısını düşünüyorum, görüşlerim değişmedi". 

Ve bu kadın hala elini kolunu sallayarak İstanbul CHP İl Başkanlığı yapıyor.

Dokunulmazlığı var da bizim mi haberimiz yok?

Nerede bunun hesabını soracak yürekli savcılar, nerede görev ahlakını yerine getiren savcılar?

Bu kadın çok açık ve net PKK ve HDP sempatizanıdır ve terör örgütünün propagandasını yapmaktadır.

Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği, Atatürk’ün işgalden kurtardığı İstanbul’da bunlar zafer naraları atarak gezmektedir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı mazbatasını aldıktan sonra tüm havası inen Ekrem İmamoğlu, terörist Demirtaş için “Demirtaş’ın çizgisini çok beğeniyorum” diye ortada dolanıyor. Bu Canan Kaftancıoğlu terörist Demirtaş’ın “CHP’nin ve İyi Parti’nin adaylarına oy verin” çağrısı için “Çok kıymetli bir çağrı. Kişisel olarak, HDP seçmeni üzerinde oldukça etkili olduğunu düşünüyorum.” ifadesini kullandıktan sonra HDP-CHP ittifakı için de "Faşizme karşı omuz omuza mücadele ettik” açıklamasını yaparak çok net HDP birlikteliğini ifade ediyor.

YPG yancısı, kitap vurguncusu Yılmaz Özdil denen tosun da bu terörist sevici Canan Kaftancıoğlu’nu “CHP İstanbul il başkanı Canan Kaftancıoğlu, bu tarihi başarının gizli kahramanıdır. Vakit geçirmeden, hemen şu an, sosyal medya hesaplarına girip, il başkanlıklarına telefon açıp, kendilerine teşekkür etmeliyiz, iyi ki varsınız demeliyiz, çevremize, duymayanlara anlatmalıyız, örnek göstermeliyiz, Canan’ları artırmalıyız.” diye öve öve bitiremiyor?

Canan’lar artsın ki, terörist sevenler çoğalsın değil mi tosun?

Oysa bu Yılmaz Özdil denen tosun, Canan Kaftancıoğlu CHP İstanbul İl Başkanı olduğunda onun Atatürk düşmanlığına vurgu yapan “CHP seçmenleri meydanlarda caddelerde televizyon programlarında bangır bangır “Mustafa Kemal'in askerleriyiz” diye haykırırken, bu slogandan onur duyarken, “Mustafa Kemal'in askerleriyiz” diyemeyen il başkanları mı?” cümlesini yazmıştı?

Gürkan Hacır, Abdülkadir Selvi gibi CHP’nin avukatları bu kadının düşünceleri hakkında ne düşünüyor çok merak ediyorum. İstanbul’da CHP’nin avukatlığını yapacağız diye birbiriyle yarışıyorlar. Hele Gürkan Hacır’ın televizyon ekranlarından “CHP-HDP ittifak yapmadı” yalanını nasıl inandırıcı kılabilirim diye kurnazlıkları ise tam bir komedi oluyor.

CHP adına programlarda konuşmalar yapan, CHP’nin ihanetlerini hukuk dilinde nasıl meşrulaştırırım diye yırtınan Yargıtay eski Cumhuriyet Savcısı Dr. Mehmet Ruşen Gültekin isimli şahsın da “Vallahi billahi CHP, HDP ile ittifak yapmadı” cümlesi kadar beni iğrendiren bir şey olmadı.

CHP’li Barış Yarkadaş, Canan Kaftancıoğlu, terörist Demirtaş, HDP Eşbaşkanları “CHP-HDP ittifakını” ballandıra ballandıra anlatacak, terörist Demirtaş’ın etkisiyle HDP oylarının katkısıyla belediyeleri kazandıklarını söyleyecekler ama Gürkan Hacır, Mehmet Ruşen Gültekin gibi isimler “CHP-HDP ittifakı olmadı” diye Türk milletinin gözünün içine baka baka yalan söyleyecekler.

CHP, HDP ve PKK’nın ihanetlerini meşrulaştırma mekanizmasına dönüşmüştür.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun varlığı bunun işaretidir. Hukuk devleti olan ülkemizde terör örgütü propagandası yapanlar elini kolunu sallayarak il başkanlığı mı yapacak?

Savcılar neyi bekliyor?