İftiralarının canı cehenneme Can Ataklı!
Türk Solu’nun ve edebiyatının tanınmış isimlerinden biri olan Vedat Türkali’nin Yalancı Tanıklar Kahvesi Romanın bir yerinde şöyle bir fıkra yer alır: “Anadolu’da bir kentte, Adliye Sarayının hemen karşısında bir kahve varmış. ‘Yalancı tanık’ arayan birisi bu kahveye gidip biriyle anlaşıp duruşmaya çıkarırmış. Adam girmiş kahveye, bakınırken biri sokulmuş hemen;
-Yardımcı olabilir miyim?
-Nedir sorun?
-“Bir alacak davası” demiş adam.
-Hâlâ vermedi değil mi o namussuz herif paranızı?
Adam biraz çekinerek “Para benden isteniyor, borçlu benim” demiş.
Hemen yetiştirmiş beriki: “Kaç kez vereceksiniz beyefendiciğim, kaç kez vereceksiniz?”
Takıntılı ve saplantılı solculardan biri olan Can Ataklı’nın “Sordum Öğrendim” başlıklı hayal dünyasından yalanla, iftirayla süslediği MHP Lideri Devlet Bahçeli hakkındaki yazısını okuyunca aklıma direkt “Yalancı Tanık” içerikli bu fıkra geldi.
İsim yok, cisim yok adını “MHP’lilerle oturdum” diyerek koy ve üfür üfürebildiğin kadar. Can Ataklı bunu hep yapıyor.
Sözcü yazarı Can Ataklı yalan ve iftira yüklü yazısında şunları yazmış : “Ancak aradan 15 günü aşkın süre geçmesine rağmen Bahçeli, İstanbul'da kampanya başlatmadığı gibi MHP de hiç ortalıkta görünmüyor. Önceki gün bazı MHP'li tanıdıklarımla iftar öncesi bir sohbete katıldım. “Hayrola Binali Yıldırım için hiç çalışmıyorsunuz?” diye gülerek takıldım. “Şimdilik böyle” dedi biri. Ben de merakla “Ne oldu ki?” diye sordum. “Valla” diye söze girdi, “Kesin doğru mu bilmiyorum ama duyduğumuza göre emir yukarıdan gelmiş” dedi. Tabii “emir yukarıdan” deyince ben de Bahçeli'nin talimatı sandım. Meğer sarayı kastediyorlarmış. Bahçeli'ye denmiş ki, “Devlet Bey çabalarınızı takdirle izliyoruz ancak sizin İstanbul'da çok görünmeniz Kürt seçmenleri olumsuz etkileyebilir. Bu oylardan bir kısmını bizim ittifaka kaydırabilirsek seçimi kazanırız. Şu mitil işini iptal etseniz çok iyi olur.” Devlet Bahçeli bir başka bahara kadar “beka sorununu” askıya almış galiba. Bana öyle geldi.”
Bu kadar iftira ve yalanın neresini düzeltelim?
Öncelikle “MHP’li tanıdıklarım” diye bahsettiğin kişiler kimdir?
Bir adam MHP’li olup da, İstanbul için böyle bir yorumu yapabilir mi?
Zaten yapıyorsa MHP’li değildir.
Zaten böyle MHP’liler yoktur, o senin hayal dünyanın ürünüdür Can Ataklı…
Bir adam MHP’li olsa MHP Genel Başkan yardımcılarının, MHP milletvekillerinin, MYK ve MDK Üyelerinin, MHP İl Başkanlarının İstanbul’da kamp kurduğunu görür ve soranlara da bunu gösterirdi.
MHP Genel Başkan Yardımcılarından Prof. Dr. Semih Yalçın, Ulvi İzzet Yönter, Feti Yıldız ve İsmail Faruk Aksu haftalardır İstanbul’un her yerinde toplantılar yapıyorlar, MHP İstanbul Milletvekilleri Cemal Çetin, Arzu Erdem, Mehmet Bülent Karataş İstanbul’u karış karış geziyorlar. MHP İl Başkanları, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin İstanbul’da gerçekleşen iftar programındaki “hemşeri profiline uygun olacak şekilde temas ve diyaloglar derinleştirilip zenginleştirilecektir.” şeklindeki talimatı üzerine İstanbul’da kendi hemşerileriyle çalışmalarını sürdürmektedir. Biliyorsunuz MHP Lideri Devlet Bahçeli MHP İl Başkanlarını grup grup Ankara’da toplayıp İstanbul’daki “Hemşeri profiline uygun” bire bir çalışma yapmalarına yönelik talimat vermişti.
Can Ataklı’nın “Saray’dan Bahçeli’ye Kürt oyları için ortada görünmeyin talimatı geldi” cümlesi alçakça atılmış iftiradır. MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye bu nezaketsizliği yapma cesaretini gösterecek kimse yoktur. Can Ataklı’nın bu iftira taktiği solcuların bir hastalığıdır. Aynısını 16 Nisan referandum öncesi, 24 Haziran seçimleri öncesi ve 31 Mart seçimleri öncesi de “AKP, MHP yüzünden Kürt oylarını kaybedecek” şeklinde uygulamaya koymuşlar ve hepsinde de nasıl yalancı oldukları ortaya çıkmıştı. AKP, Doğu ve Güneydoğu’da birçok belediyeyi kazandığı gibi, MHP’de Doğu ve Güneydoğu’da hem belediyeler kazanmış, hem de oylarını neredeyse iki katına çıkarmıştır. Bu iddia AKP ve MHP arasında fitne yaratmak için kullanılıyor ama bu hiçbir seçimde maya tutmuyor.
Zaten MHP Lideri Devlet Bahçeli ile Cumhur ittifakı İstanbul adayı Binali Yıldırım HDP konusunda aynı dili kullanmaktadır.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli “HDP seçmeniyle Kürt kökenli kardeşlerimizi birbiriyle karıştırmamak lazım.” derken, Cumhur ittifakı İstanbul adayı Binali Yıldırım ise daha 6 gün önce Tv5 ekranlarında “HDP'yi Kürtlerle karıştırmamak lazım.” demiştir. Bu uyumlu dile baktığımızda zaten “Can Ataklı’nın iftiralarının canı cehenneme” dememiz gerekiyor.
Can Ataklı, Türkiye’nin beka meselesini sulandırmak için “Devlet Bahçeli beka sorununu askıya almış galiba” diyor. Hem de bunu Irak’ın kuzeyinde Pençe operasyonu devam ederken, hem bu operasyonda, hem Iğdır ve Hakkâri sınırlarımızdan üst üste şehit haberleri gelirken demesi de kaleminin ahmaklığı olarak görünmektedir.
Oysa MHP Lideri Devlet Bahçeli, Pençe operasyonuna destek vermek için yaptığı açıklamada “Pençe Operasyonu’na katılan kahramanlarımıza başarılar diliyorum. Hepsinin alınlarından öpüyorum. Hükümetin ve devletin sonuna kadar arkasında durduğumuzu tekraren muhataplarına ilan ediyorum. Milli bekamızın müdafaası için her fedakârlığa hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.” ifadelerini kullanmıştı.
Oysa bu ülkenin bir başka beka sorunu da Can Ataklı gibi gerçekleri gizleyen takıntılı, saplantılı yazarlardır. Öyle olmasa “Demirtaş’ın çizgisini çok beğeniyorum” diyerek cezaevinde olan bir PKK’lı teröristi öven Ekrem İmamoğlu gibi adamları eleştirecek birkaç cümlesi olurdu. Kazanmak uğruna PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile ittifak yapan CHP’ye Atatürk’ün miras bıraktığı bir parti olduğunu hatırlatırdı. ‘İftiralarının canı cehenneme olan Can Ataklı’ senin mantığına göre bakarsak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da terör örgütü PKK’ya ve onun siyasi uzantısı HDP’ye olan yakınlığından dolayı mı İstanbul’da hiç görünmüyor? Bunda gerçeklik payı ise oldukça yüksektir.
Fıkradaki yalancı tanık gibi her şeye atlama Can Ataklı…
PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile ittifak yapacak kadar düşen CHP’ye ve PKK’lı Demirtaş’ı övecek kadar pervasız olan Ekrem İmamoğlu’na yol açmak için bu hayal dünyanda ürettiğin basit iftiraları bırak… MHP tüm teşkilatlarıyla İstanbul’a mitili atmıştır. İsimlerini saydığım MHP’li yetkililerin sosyal medya sayfalarını takip edersen, kendinin nasıl bir “yalancı tanık” olduğunun farkına varacaksın…
Ha bir de iftiranı güçlendirmek için kurduğun “bazı MHP'li tanıdıklarımla iftar öncesi bir sohbete katıldım.” cümlesindeki “Bazı MHP’liler” kimlerdir?
Senin ve onların cesareti varsa buyurun beraber ekrana çıkın aynı iftira cümlelerini ekran başında söyleyin…
İyi o zaman biz de “Bazı CHP’lilerle oturduk Can Ataklı’ya şunu- bunu dediler” diye sallayıp köşemize çekilelim.
Can Ataklı yazının her cümlesi hayal ürünü, yalan ve iftiradır. CHP ve Ekrem İmamoğlu için kendini bu kadar alçaltma…